GÜLE GÜLE SÜMMANİ KOÇAK (Pınarbaşı 1932-2012)


S.Burhanettin AKBAŞ
Pınarbaşı ilçesinin yetiştirdiği son tuluat ustası Sümmani Koçak’ı 17 Eylül 2012 tarihinde kaybettiğimiz haberini aziz dostum Battal Gazi Ülker haber verdi. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın. Bu tür gerçek halk sanatçılarının elinden tutan kimseler yoktur. Hele devletimizin böyle bir folklor kurumu bulunmaz. Bulunsa da memurunun maaşını ödemekten öte bir şey yapmaz, yapamaz zaten. Kültür Müdürlükleri bunun çok açık ve net bir göstergesidir. Kağıt üzerindeki devasa bütçelere bakıp da çok şeyler yapılabileceğini düşünmeniz boşunadır. Bu paraların çoğu gereksiz yere şişirilmiş personele ve kırtasiye masrafına ödenir. Peki… Halkın içinden çıkan bu tür değerli sanatçılara kim bakacak? Baksa baksa halk bakacak ama taşıma suyla ne kadar değirmen döner, onu da siz hesap edin.
Özvatan’ın son cümbüş ustası Mükremin Kayabalı’nın da elinden tutan olmadı, Pınarbaşı’nın son tuluat ustası Sümmani Koçak’ın da… Bu konuda istisnai bir örnek Erzurumlu büyük masal ve halk hikayesi ustası Behçet Mahir’i, rahmetli hocamız Prof.Dr.Mehmet Kaplan’ın Erzurum Atatürk Üniversitesi kadrosuna hademe olarak aldırması olmuştur. Behçet Mahir gibi büyük bir ustanın anlattığı deryalar dolusu masal ve halk hikayesi birçok öğretim üyesini profesörlük makamına kadar taşımıştı. Bu da Mehmet Kaplan Hocanın ileri görüşlülüğü sayesinde olmuştu.

Biz Mükremin Kayabalı’nın çekimlerini Özvatan’da bir parkta gerçekleştirmiştik. Onu güya Kayseri’ye tanıttık ama beklediğimiz ilgi maalesef gerçekleşmedi. Geçtiğimiz yaz ise EHABER TV adına Pınarbaşı’nın Karahacılı köyünde bir “Avşar Düğünü” çekmeye karar vermiştik. Köşk Mahallesi muhtarımız Elif Yılmaz Hanım, gerçekten program için çok ciddi bir hazırlık yapmıştı. Sümmani Koçak’ı Kömarmut köyünden getirtmişlerdi ve bizlere “deve oyunu”nu oynayacaktı. Tam bir tuluata dönüşmüş mükemmel bir oyun izlemiştik. Daha birkaç ay öncesinden bahsediyorum. Hatta çekimlerimizde Azerbaycan Folklor Kurumundan iki uzman, Ali Şamil Bey ile Aynur Gazanferkızı da yer aldılar ve biz Ali Şamil Bey ile Azerbaycan’daki ve Türkiye’deki “deve oyunu”nu konuştuk. Bu oyunun köklerinin Göktürklere kadar uzandığını ve ve Göktürklerin bu oyunu “teve oyunu” diye adlandırdığını konuşmuştuk ki sonra da Sümmani Koçak’ın bu oyunu nasıl tuluata çevirdiğini anlattık ve hayranlığımızı beyan ettik. Türkiye’de bu tür geleneksel oyunlarımızın gerçek sanatçılarının elinden tutulmasını hepimiz de biliyor ve üzülüyorduk.
Sümmani Koçak, çekimlerimiz sırasında 80 yaşında olduğunu söylemişti ve onun birkaç ay içinde vefat haberini duyacağımızı hiç tahmin etmiyorduk. İçimdeki tek şüphe Kömarmut köyünde yalnız yaşadığını öğrenmem olmuştu. İhtiyar bir adamın yalnız başına yaşaması zordur. İyi bir bakım olmazsa ihtiyarlar, sonbahar yaprakları gibi toprağa düşmekte gecikmiyorlardı.
Aziz dostum, Battal Gazi Ülker’e bir mesaj yazdım. Dedim ki, onun ölümünden sonra yapabileceğimiz en iyi şey, onun hatırasını yaşatmak ve genç nesillere ileterek unutulmamasını sağlamaktır. O yüzden kısa da olsa bir hayat hikayesini kaleme almasını rica ettim. Sağ olsun, kısa sürede yazdı ve bana gönderdi. İşte bu kısa biyografi çalışmasında Battal Gazi Ülker Bey’in yazdıkları:
“Kafkaslarda Rus mezaliminden kaçarak Kayseri ili Pınarbaşı ilçesi Büyük Kömarmut Köyüne yerleşen ailelerdendir. Babası, Bekçi Mustafa Koçak, Annesi Nigar'dan 1932 yılında doğdu. Sümmani, gariban
ve fakir bir ailenin çocuğu olarak büyüyüp delikanlı oldu. Özel yetenekleri sayesinde oyun karakterleri yapmaya başladı. Avşar ve muhacir obalarının toy ve düğünlerinde güreşler tuttu, oyunlar çıkardı. Her düğüne Sümmani davet edilir oldu.
Düğün ve diğer şenliklerde hazırladığı meşhur deve oyunları yörede çok sevildi. Dilden dile yayıldı. Deve oyununun yanında; tren, doğum, hocalık, doktorluk, kizirlik gibi birçok orta oyunları gösterileri yaptı.
Düğünlerde kız evi bir pehlivan çıkararak oğlan evinden bir güreşçinin bununla güreşmesini isterlerdi. Güreşçileri yenerse bahşiş alırlardı. Bu güreşlerde baş güreşçi olmuştu.
Son oyunu, Karahacılı Köyünde bir Avşar düğününde TV çekimini Sayın Seyit Burhanettin Akbaş Hocamın yaptığı deve oyunu olmuştur. Hayatta gariban olarak yaşayan, herkesin yardımına koşan, hiç çocuğu olmayan, düğünlerin göz bebeği halk oyuncusu Sümmani Koçak 17 Eylül 2012 tarihinde 80 yaşında Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Allah rahmet eylesin....
Battal Gazi ÜLKER”

Güle güle Sümmani Koçak… Biz senin için bir şey yapamadık ama sen bizim için çok şey yaptın. Türk Kültürünün en önemli unsurlarından nice oyunu bugünlere taşıdın. Artık Pınarbaşı yöresinde bu tuluatı kimler yapar bilinmez. Zaten geleneksel düğünler ve oyunlar büyük ölçüde kalktı veya varsa bile son demlerini sürüyor. Benim müsterih olduğum tek yön ise onun son oyunu olan deve oyununu görüntüleme ve arşivleme şansına sahip olmamızdır. İnşallah bu görüntüler, onu yarınlara taşımamızda büyük fayda sağlayacak. Ehaber TV’de Evliya Çelebi’nin Ayak İzleri programının “Avşar Düğünü” adını verdiğimiz ve Sümmani Koçak’ın deve oyununu yönettiği ve oynadığı bölümleri youtube’a da yükledik. İzlemenizi tavsiye ederim. Artık bu emanet, yüce Türk Milletine ve Türk gençlerine aittir.

Yorumlar