OY VEREMEMENİN ACISI

Oy hakkım doğdu doğalı oy veririm. Yerel seçimler, genel seçimler, referandumlar, bugüne kadar hiçbirini boş geçirmedim. Duyarlı bir vatandaşım.
Bu sefer oy veremedim, nasıl veremediğime ben de şaştım. Sadece ben değil, aile fertlerimizin hiçbiri oy veremedi.
Sebep olarak adresimizi zamanında değiştirmediğimiz gösterildi ama gerçekler öyle değildi ki…
2.5 yıldır oturduğum evimi Melikgazi Nüfus Müdürlüğüne giderek bildirdim. Bana dediler ki "Eviniz boş arsa olarak gözüküyor, Büyükşehir Belediyesine gidin müracaat edin." Büyükşehir Belediyesi, Yıldırım Beyazıt Mahallesi Eras Sitesindeki blokları adres kaydına almadıklarını ve beklememizi söyledi. 
Bu bekleyişler sırasında Melikgazi Nüfus Müdürlüğüne beş kez daha gittim. Doğalgaz faturası, telefon faturası vs. gibi faturaları da götürdüm. Son üç ziyaretimi 2010 yılı içerisinde ikişer aylık dönemlerde yaptım. Hepsinde de cevap aynıydı.
-Eviniz nüfus sistemine kayıtlı değil.
Bu yüzden muhtardan ikamet ilmuhaberi alamadım. Başka sıkıntılar da yaşadım. Çünkü adresim gözükmüyordu. En son babamdan intikal eden evin tapusunu çıkartırken de nüfus idaresi Kayseri’de verdiğim adresin nüfus kayıtlarında gözükmediğini söyledi.
-İleride sıkıntı olur hocam bu işi halledin?
Halledeyim de sorunu çözeceğim iki kurum arasında sıkıştım kaldım. İkisi de benim beyanımla, elektrik, su, doğalgaz ve telefon faturalarımı götürdüğüm halde hiçbir şey yapmıyorlar.
Referandum yaklaşırken seçmen kağıdı gelmeyince eski adresimde oy vereceğim zannıyla (geçen seçimde öyle olmuştu) Melikgazi Mahallesi Muhtarına gittim. Seçmen kağıdım orada yoktu. Tekrar Melikgazi Nüfus Müdürlüğüne gittim. Durumu anlattım. Cevap olarak:
-Siz adres değişikliğini yapmamışsınız, o yüzden cezalı duruma düşmüşünüz, 329 TL ceza vereceksiniz. Cezayı ödeseniz de oy vermeniz mümkün değil dediler. 
Şaşırdım. Oturduğum apartman 48 daireli ve sadece 7 dairede oturuluyor gözüküyor ve diğer 41 daire de boş gözüküyor. Halbuki 48 dairenin tamamı da dolu.
İtiraz ettim. Değişik zamanlarda hep Nüfus Müdürlüğüne gittiğimi ve verdikleri cevabı hatırlattım.
Kayseri Büyükşehir Belediyesine gitmemi söylediler. Gittim.
Bizim apartmanın ne zaman adres kaydını yaptınız ve niye bundan bizim haberimiz olmadı dedim.
Bana cevap veremediler. Diğer blokların kaydının ne zaman yapıldığını söylüyor ama bizimkini söylemiyorlar.
Neden haber vermediniz, yakında referandum olduğunu biliyordunuz diyorum.
-Bizim size haber verme gibi bir olayımız yok diyorlar.
-Ben bu kadar zamandır size ve Melikgazi Nüfus Müdürlüğüne gidip geliyorum, hep elim boş çıktı. Şimdi bu işte bizim mi bir kabahatimiz var, yoksa sizin mi, yoksa Melikgazi Nüfus Müdürlüğünün mü?
Cevap veremiyorlar ve cezayı ödeyeceksiniz diyorlar.
-Haydi cezayı da boş verin, ben duyarlı bir vatandaş olarak oy verecektim, oy veremiyorum, ne olacak diyorum. Cevap yok.
-Aynı apartmanda oturduğumuz bu yedi aileye kim haber verdi diyorum, cevap yok.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ni ve Melikgazi Nüfus Müdürlüğünü görüşlerinize sunuyorum, vicdan sahibi insanlar tarafından bu mağduriyetimin bilinmesini istiyorum.
Ayrıca bu süreç içerisinde "arkadaşım" zannettiğim ve Kayseri Büyükşehir Belediyesinde ve Melikgazi Nüfus Müdürlüğünde çalışan bazı insanlara ise hakkımı helal etmiyorum. Yanlarına boşu boşuna uğramışım bunca zaman.
Bu pazarı evde böyle buruk geçiriyorum. Halbuki okuma yazması olan bir vatandaş olarak kaç defa Melikgazi Nüfus Müdürlüğüne ve Kayseri Büyükşehir Belediyesine gittiğim halde yine de nüfus kaydımı aldıramamanın ezikliğini de yaşıyorum. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Numarataj Amirliğini ise gerçekten kutluyorum. Örnek çalışmalar sergiliyorlar. (!) Her türlü övgüyü hak ediyorlar(!)
Ben 329 TL’yi ödeyemediğim için şu an Türkiye Sınırları içinde bir adrese sahip değilim. İki buçuk yıldır oturduğum evimin kaydımı yaptıramadım. Şu an oturduğum yer boş gözüküyor. Ben de ne bu parayı öderim ne de bu adresi açtırırım. Eras Bloklarında bizim oturduğumuz blokta 48 daireden 41 daire daha boş gözüküyor, halbuki insanlar oturuyorlar orada da. Nasıl bir çözüm bulunacak bilemiyorum.
Ceza konusuna gelince, niye biz cezalı duruma düşeriz de görevini yapmayan devlet daireleri cezalı duruma düşmez bunu anlamıyorum.
Sonra yaşadığım yıkım ve üzüntü ne olacak? Duyarlı bir vatandaş olarak hür irademin önüne geçilmesinin faturasını kimse ödemeyecek mi? Hiç sanmam. Çünkü, herkes o kadar pişkin, o kadar pişkin ki... Bana:
-Sen gazetedeki köşende yaz, belki bir çözüm bulurlar o zaman dendi.
Bir alaycı yaklaşım örneği… Öyle ya artık vatandaşın derdi çözümsüzlüğe itildikten sonra git derdini Marko Paşa’ya anlat der gibi, gazete adres gösteriliyor. İyi ama çözüm mercii sizsiniz. İşinizle ilgili bir problemi gazetede okuyup yüksek mevkilerdeki birileri çözecekse o zaman siz o görevlerde ne işe yarıyorsunuz ki…
Sonra en vahimi… Siz bana oy verememek gibi bir acıyı yaşattınız, bunu nasıl telafi edebilirsiniz ki…

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Süper bir yazı toplumsal inancı olan biri olarak bu yazı için bu kişiye teşekkür etmek isterim.herkesin hemen hemen benzer ortak dertlerini anlatmışınız.vasıfsız insanların şımark tavırları idarecilerin yanlışı.amirler baştan savma olursa eline yetkiyi alan sızlandırır herkesi.müteahide gücü yetmeyen acısını vatandaştan çıkarır.bunların tam terside var boş arsada ev gözüküyor boşalt burayı diyorlar kardeşim üzerinde ev yokj diyorum orada yaşayan insanları bulun nakledin diyorlar ya ben bu adamları tanımam etmem nerden bulkacağız diyoruz.tam bir komedi devlet kendi işini insanlara yaptırıyor sen yapma senin adına özel sektör yapsın öylemi yazık bu ülke sizin yüzününzden geri kalıyor.saygılarımla