Uluslararası Dulkadir Beyliği Sempozyumu 29 Nisan – 1 Mayıs 2011 tarihleri arasında Kahramanmaraş’ta gerçekleşti. Kahramanmaraş Belediyesinin bu büyük organizasyonuna ben de “Dulkadirli Döneminde Zamantı Bölgesinin Önemi” isimli bildirimle katıldım.
Kahramanmaraş Belediyesini bu büyük organizasyonun altından büyük bir başarıyla kalktıkları için kutlarım. Çok güzel bir ev sahipliği de yaptılar. Belediye Başkan Yardımcısı Cevdet Kabakcı bütün etkinlikleri takip etme gayreti gösterdi ki her türlü övgüye layıktır. Yine Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Serdar Yakar ile Sütçü İmam Üniversitesi Tarih Bölümünden Doç.Dr.İlyas Gökhan’ı sempozyumdaki büyük emeklerinden dolayı kutluyorum.
Dulkadirli Devleti ya da Beyliği sadece Kahramanmaraş için değil, Kayseri, Kırşehir, Yozgat, Sivas, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Malatya, Elazığ, Trabzon, Rize gibi illerimiz için de oldukça önemlidir ama eğer Dulkadirli –Memluk ya da Dulkadirli – Safevi ilişkileri ele alındığında Dulkadirli’nin daha farklı coğrafyalarla da ilgisinin kurulması gerektiği açıktır. Bugün Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta, Kudüs’te, İran’da, Azerbaycan’da da Dulkadirli’ye ait bilgilere ve belgelere acilen ihtiyacımız olduğu gerçeğini biliyoruz. Uluslararası Dulkadir Beyliği Sempozyumu, bir nebze olsun bu ihtiyacımızı giderdi. Dulkadirli – Safevi ilişkilerini ele alan Azerbaycanlı Türk Bilim Adamlarına minnettarız ama Mısır’dan, Suriye’den ve Irak’tan özlemle beklediğimiz sesleri yine duyamadık.
Bizim bölgemizden özellikle Zamantı köylerinden Zek (Ekinciler) köyünden sempozyuma dinleyici olarak katılan hemşehrilerimizi görmek de beni ayrıca memnun etti. Kendileriyle görüştük, özellikle Dulkadirliye mensubiyetlerini çok iyi biliyorlardı. Maraş taraflarından gelmişler, önce Melikgazi köyü yakınlarında Şeyhören’de oturmaya başlamışlar, Osmanlı’nın Dulkadirliye verdiği sıkıntılardan dolayı oradan da uzaklaşıp bugünkü Zek (Ekinciler) köyüne yerleşmişlerdi.
Erciyes Üniversitesi de sempozyuma ciddi katkılar verdi. Sempozyuma katılan Prof.Dr.Abdülkadir Yuvalı, Prof.Dr.Mustafa Keskin, Prof.Dr.Ali Aktan başta olmak üzere birçok bilim adamı da sempozyumdaydı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi başkan danışmanı Mehmet Çayırdağ hocam da Kayseri’de Dulkadirliler üzerine ciddi araştırmalar ortaya koymuş bir bilim adamı olarak sempozyumda yer aldı.
Kahramanmaraş’ta Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinde iki gün süreyle üç farklı salonda sunulan bildirileri takip etmeye çalıştık. Lakin, 90 akademisyenin birçoğunu da dinleyemedik. Şimdi, Kahramanmaraş Belediyesinin Sempozyum Bildirilerini bir an evvel kitaplaştırmasını beklemekteyiz.
Ben Kahramanmaraş’ı tarihi bir kent olarak önceden beri beğenirdim. Bu kez daha fazla beğendim. Çünkü, modern Kahramanmaraş da çok iyi yapılaşma örnekleriyle karşımıza çıkıyor. Ayrıca şehir çok temizdi. Valilik ve belediye başta olmak üzere kurumları ve insanları kültürel konulara gösterdikleri ilgiden dolayı kutlamak isterim. Birçoğu belediye yayını olan ve Kahramanmaraş’ın tarihini ve kültürel dokusunu anlatan birçok kitaba, CD’ye sahip olmak da beni ayrıca memnun etti.
1 Mayıs günü ise gezi vardı. Önce Göksun’a, oradan da Afşin’e geçtik. Orada Ashab-ı Kehf (Yedi Uyurlar, Yedi Uyuyanlar) Mağarasını gördük. Dulkadirliler buraya birçok eser de yapmışlar. Kayseri’den Afşin, şuradan şuradır, yani yakın bir yer. Günü birlik ziyaret için de mesafe çok uygun. Zaten Kayseri plakalı birçok aracı da bölgede görmek beni sevindirdi. Sizleri de gerek Afşin’deki Ashap-ı Kehf’i , gerekse de Elbistan’da Ulu Camiyi ve Ceyhan Nehrinin doğduğu yeri görmenizi tavsiye ederim.
Kahramanmaraş’ı yeterince gezemedik ama en azından Ahır dağının eteklerinden gece de olsa Kahramanmaraş’ı seyretme fırsatı bulduk. Mehmet Çayırdağ Hocam, Kahramanmaraş’ın bu manzarasını Şam’a benzetti ve bizleri özellikle Şam ve Halep şehirlerini de görmemiz konusunda ikna etti.
(Bu konuya yarın da devam edeceğim.)
Yorumlar