Amerikan yönetimi, Türkiye'yi, Washington Times gazetesi aracılığı ile tehdit etti.

Gazetede yer alan Tülin Daloğlu imzalı yorumda "Eğer Türkiye, İran ile enerji anlaşmasını imzalarsa, ABD, PKK terörizmine karşı mücadelede işbirliği ve istihbarat paylaşımı konusunda yeni bir sayfa açan Kasım 2007 anlaşmasına son verebilir" iddiasında da bulunuldu. İran'ın yeni yaptırımlara meydan okuyarak bölgedeki konumunun güçlendiği, Ahmedinejad'ın Türkiye'ye yapacağı ziyaretin İran'ın imajını daha da kuvvetlendireceği kaydedilen gazetede "Ancak Türkler ne kazanacak? En iyi koşullarda hiçbir şey. Ayrıca bu ziyaret, Türkiye'nin başını derde sokabilir" yorumu yapıldı. BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya'nın İran'ın, nükleer hedeflerinin ilerletilmesinde olumlu herhangi bir yönü görmemesinin "hayati" olduğu görüşünde birleştiğini belirtilen yazıda şöyle devam edildi: "Türkiye'nin siyasi liderlerinin ise bu yüksek düzeyli "görüşmeleri' barış adına bir "iyi niyet' gösterisi olarak görmeyi tercih etti. Sayın Gül, aynı nedenle Darfur'da soykırım emrini veren Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Şerif'e evsahipliğini de yapmıştı. Ancak bir Türk atasözü, konuşmanın her zaman bir erdem olmadığını gösteriyor. Asıl erdem olan, ne zaman ve nasıl "sessiz" kalmayı bilmektir." Washington Times'deki yorumda komşularla iyi ilişkilerin Türkiye için iyi olduğunu ancak İran ile mevcut durumu ve bu ülkenin "nükleer silahları elde etme tehdidini" ciddi olarak nitelendirildi. Halbuki Bush Yönetimi'nin AKP'yi güçlü bir biçimde desteklediğini kaydedilen yorumda ABD'nin kapatma davası konusunda sessiz kalmadığına dikkat çekildi.
"BEYAZ SARAY ZİYARETTEN MEMNUN DEĞİL"
Ahmedinejad'ın ziyareti sırasında Anıt Kabir'e gitmeyeceğini "açıkça" bildirdiği belirtilerek "Sayın Gül, teslim oldu ve bunun yerine onu İstanbul'a davet etti. Böylece, bu iki lider, farklı yönetim şekillerini temsil ederken gerçekte ortak bir çok şeyleri var" iddiasında bulunuldu. Washington Times'deki yorumda Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Türkiye'nin İran ile ilgili konularda sessiz kalamayacağını söylediği anımsatıldıktan sonra Türkiye'nin, topraklarının ABD kuvvetlerince Irak'a saldırmak için kullanılmasını reddettiği, ve Babacan'ın, Türk topraklarının İran'a karşı bir saldırıda kullanılmayacağını da söylediği kaydedildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İran'ın nükleer silahları bulundurmasına karşı çıkıp çıkmadığının belli olmadığı öne sürülen yorumda "Türkiye'nin siyasi liderliği, eş zamanlı olarak İran ile dans edip büyük bir bölgesel oyuncu hale gelebileceğine inanıyor. Umalım ki haklı çıkar. Yoksa Türk halkı, dikkatsiz bir politikanın sadece bir kurbanı olur" iddiasında bulundu.

Yorumlar