Yaz tatilinin en sadık dostu kitaplardır


KAFİR – AYAAN HIRSI ALI
Altın Kitaplar, Avrupa’nın tartışmasız en gözde politik figürlerinden biri olan Ayan Hirsi Ali’nin “Kafir” isimli kitabını okurla buluşturuyor. Günümüzün hayranlık uyandıran en gözde politik figürlerinden biri olan Ayan Hirsi Ali’nin adı, Theo van Gogh’la birlikte yaptığı “İtaat” adlı filminden sonra Theo’nun fanatik bir Müslüman tarafından öldürülmesiyle uluslararası gazetelerin baş sayfalarında yer aldı.
Ayan Hirsi Ali, Somali’de kalabalık bir kabilede aşırı Müslüman bir aile içinde büyür. Küçük yaşta sünnet edilişinden zorla evlendirildiği zamanlara dek diktatörler tarafından yönetilen çalkantılı ülkelerde yaşar. Yaşamla tüm bağlantısının koptuğu bir noktada Hollanda’ya kaçıp Siyasal Bilimler diploması alır. Kısa zamanda, Batı’ya sığınmış Müslüman kadınların haklarını savunan, parlamento üyesi olarak İslam dininde reform yapılmasında ısrar eden bir özgürlük savaşçısına dönüşür.
Ayan Hirsi Ali, Time dergisinde 2005 yılının “En Etkili 100 Kişi” listesinde yer almış, yine aynı yıl Glamour dergisinde “Kahramanlar” listesine girmiştir.
Bütün Dünya dergisinde “Yılın Avrupalıları”ndan biri olarak seçilmiştir. Ayrıca çeşitli kuruluşların ödüllerini kazanmıştır.


ANORMAL – TOLGA GÜMÜŞAY
Anormal: Öteki mevsimleri de etkilemesi kaçınılmaz bir yaz romanı.
Ayan Hirsi Ali, Somali’de kalabalık bir kabilede aşırı Müslüman bir aile içinde büyür. Küçük yaşta sünnet edilişinden zorla evlendirildiği zamanlara dek diktatörler tarafından yönetilen çalkantılı ülkelerde yaşar. Yaşamla tüm bağlantısının koptuğu bir noktada Hollanda’ya kaçıp Siyasal Bilimler diploması alır. Kısa zamanda, Batı’ya sığınmış Müslüman kadınların haklarını savunan, parlamento üyesi olarak İslam dininde reform yapılmasında ısrar eden bir özgürlük savaşçısına dönüşür.
Akdeniz suyu gibi okurun ağzından, burnundan içine kaçan ferahlatan ama genzi de yakan... Olasılıkların cezbedici kıpırtısıyla, sınırların sıkıcı güvenliği arasında kırmızı bir duba gibi salınan... Issız mezarlıklarda, portakal gölgeli hamaklarda, harfleri kuma bulanmış sayfalarında kendini arayan... Yetişkinliğin eşiğindeki Cem'i teni süt beyaz, gerisi simsiyah Buse'yi aşçının atletik ve romantik oğlu Mustafa'yı aynı mağarada yıldızlara bulayan... Açıklara sürüklediği kahramanını gerisin geri kıyıya bırakana dek, okurunu da içten içe sallayan...
"Ne kadar önemsiz ve sıradan olduğunun farkına varmak, devasa bir oyunun minik bir piyano olduğunu apaçık görmek başlangıçta sarssa da sonrasında rahatlık veriyor insana. Seninle birlikte sorunların, sorumlulukların, kaygıların da küçülüyor. Öğretilenin aksine, küçüldükçe özgürleşiyorsun. Nasılsa öleceğini bilmek üstündeki baskıyı kaldırıyor. Baskı yaratanların da öleceğini bilmek durumu daha da hafifletiyor. Yalnızca insanların değil, sınavların, mesleklerin, binaların, kuralların, devletlerin, sınırların ve dünyanın da bir gün öleceğini düşünmek yükleşinini hızlandırıyor. Tuhaf ama ölümle bu kadar yüz göz olmak insanı yaşama bağlıyor. Adam gibi yaşamaya! Bir gün öleceğinin farkında, hayatın tadını çıkararak, her anı doya doya yaşamaya."


AGATHA CHRISTIE’NİN KAYIP ON BİR GÜNÜ - JARED CADE
1926 yılının aralık ayında Agatha Christie ismi İngiltere'de tüm gazetelerin baş sayfasını süsledi. Ünlü polisiye yazarı İngiltere'nin güneyindeki evinden bir gece esrarengiz şekilde kayboldu. Ve on bir gün sonra Yorkshire, Harrogate'de bir otelde bulunduğu zaman yazar hafıza kaybına uğradığını iddia etti.
Bu kitabın yayınlanmasına kadar biyografisini kaleme alan çeşitli yazarlar agatha'nın gerçekten amnezi geçirdiğine dair somut bir kanıt ortaya koymadılar. Her ne kadar, bu olay yazarın ününe ün katmış olsa da yaşamı boyunca meydanın göz hapsinden kurtulamadı.
Şimdiye dek hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğraflarla bezeli, Jared Cade'in bu eserinde esrarengiz kayboluş öyküsüne ışık tutan gerçekler ünlü yazarın en yakınlarının açıklamalarından derlenmiştir.


MUTLULUK SÖZCÜKLERİ – CYNTHIA KADOHATA
Japon asıllı Takashima ailesi, 1950’li yıllarda ekonomik koşullar nedeniyle Iowa’dan Georgia’ya taşınır. Anne, baba ve üç çocuktan oluşan aile, yeni taşındıkları bu yabancı çevreye uyum göstermekte zorlanırlar, özellikle de iki kız kardeş…
Lynn ve Katie, ağır çalışma koşulları yüzünden evden uzak kalan anne babalarının yokluğunda kendilerine özgü bir dünya yaratırlar. Bu dünyada, ön yargılar, zorluklar, umutsuzluklar ya da sevgisizlik yoktur. Her şey Lynn’in deyimiyle “Kira-Kira” şeklinde tanımlanır, yani pırıltı… Ablasına hayranlık duyan Katie’nin dilinden okuduğumuz tüm bu yaşama tutunma savaşı, Lynn’in amansız bir hastalığa yakalanması ve ölümüyle son bulur. Ne var ki Katie, ablasının neden kendisine “Kira-Kira” kelimesini öğrettiğinin bilincine bir süre sonra varır. Lynn,ona, tüm olumsuzluklara karşın dünyayı pırıltılı bir yer olarak görmesini ve umudunu asla yitirmemesini öğretmiştir.
Cynthia Kadohata’nın büyüleyici ilk romanı olan “Mutluluk Sözcükleri” sevgi ve umut dolu ışıltısıyla 10 yaş ve üstü tüm çocuklara hitap ediyor.


BÜYÜ - ANGIE SAGE
Yedinci oğlun, yedinci oğlu Septimus Heap, doğduğu gece annesinin koynundan çalınır. Ebesi onun öldüğünü söyler. Aynı gece bebeğin babası Silas Heap karların üstünde kundağa sarılmış menekşe gözlü yeni doğmuş bir kız bebek bulur. Heapler bu yeni doğmuş zavallı bebeğe Jenna adını verir ve onu kendi evlatları gibi büyütürler. Ama bu esrarengiz kız bebek kimdir ve sevgili oğulları Septimus'un başına gerçekten ne gelmiştir?
Angie Sage'in büyüleyici yeni serisinin birinci kitabı olan Büyü okuyucuları garip karakterler, sihirler, iksirler ve tılsımlarla bezenmiş fantastik bir yolculuğa çıkarıyor. Zengin, duygusal ve ironik bir dille kaybolan ve sonra tekrar bulunan kimliklerin öyküsünü anlatıyor.

Yorumlar