EHABER TV’de yakında yayına başlayacak olan gezi ve kültür
programı “Seyyah’ın Günlüğü” programının çekimleri Yeşilhisar Soğanlı’da
başladı. Değerli kardeşim Tolga Öztürk’ün hazırlayıp sunduğu program bütün yurt
sathında gerçekleşecek bir gezi programı… İlk bölümünün Kayseri’nin turizmdeki
yüz akı Yeşilhisar’ın Soğanlı köyünden başlaması ise gerçekten mutluluk verici…
Yeşilhisar’ın Soğanlı köyü söz konusu olunca “Kayseri’nin
Evliya Çelebi’si” de bizimle olsun diye düşünen değerli kardeşimin nazik
davetine iştirak ederek ben de onlara katıldım ve bol bol da fotoğraf çektim.
Bu arada Tolga Öztürk gibi yetenekli bir televizyoncunun çekimlerini izlemek de
çok keyifliydi. Bir Anadolu çocuğu olarak bizim insanımızla duygulu anlar
yaşayan ve son derece içten davranan Tolga, turistlerle de röportajlar
gerçekleştirdi ve oldukça başarılıydı. “My Friend” diye samimi bir havada
turistlerle hemencecik kaynaşıyor ve bir televizyoncu için çok önemli olan
yabancı dil bilmenin (İngilizce) avantajını yaşıyordu. İspanyol turistlerin
Katalan olduklarını öğrenince Real Madrid – Barcelona kapışmasına işi götürecek
kadar da “ince ayar” bir espri yeteneğine sahip olan genç dostum,
televizyonculuğun keyifli taraflarını gözler önüne sermekten mutluluk duyan bir
insan… Hatta bir ara bir İspanyol turistin mikrofonu kapıp programı İspanyolca
sunması ise az görülür cinsten görüntülerdi.
Tepelerde, dağlarda, kaya deliklerinde, en yüksek zirvelerde
Tolga, Soğanlı’da ayak basmadık yer bırakmazken yaptığı işin hazzını herkese
hissettirdi. Tarihi yapıları, kaya kiliseleri, Soğanlı’da bebek yapımı,
turistik ama otantik yapıları bir bir anlattı ve anlattırdı. “Seyyah’ın
Günlüğü” programı ile Evliya Çelebi’nin yolunda yeni bir seyyah kazandığımızı
gördüm ve çok mutlu oldum. O da “pirimiz Evliya Çelebi” gibi “seyahat ya
Resulallah” diyerek işe başladı ama “şefaati” baş tacı yaptığına da ben şahit
oldum zaten. Allah yolunu açık eylesin ve Türk Televizyonculuğunun çok önemli
bir isme, yeni bir programa hazır olması gerektiğinin müjdesini veriyorum.
Bu programın çekimlerinde
katkılarından ve ev sahipliklerinden dolayı ev sahipliğinden dolayı Soğanlı köyü
eski muhtarı kıymetli kardeşim İsmail Ablak Beye ve
Yeşilhisar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı değerli ağabeyim Faruk Alıcı Bey'e çok teşekkür ederiz.
SOĞANLI’YI TANIYALIM
MI?
Yeşilhisar İlçemize bağlı Soğanlı Köyü, Kayseri’de
turistlerin en çok uğradıkları yerlerden birisidir. Çünkü, Soğanlı köyünde çok
miktarda tarihi kaya kilisesi vardır.
Yeşilhisar ilçesinin hemen girişinden başlayan 15 km. bir yol ile
Soğanlı’ya ulaşmak mümkün. Yolu asfalttır. Köy halkı ve köy muhtarı İsmail
Ablak oldukça cana yakın insanlar. Köy kadınları bir turist kafilesi görür
görmez hemen yapma bebeklerinin yer aldığı sergilerinin başına geçiyorlar.
Yapma bebekler ise çok ucuz: Beş liraya bir yapma bebek sahibi olabilirsiniz.
Soğanlı’nın en önemli özelliği tarihi kaya kiliseleri ile
mağaraların evlerle iç içe girmesidir. Erciyes dağının yöreye kazandırdığı ,
rüzgarın, yağmurun, dolunun yılların etkisiyle ortaya koyduğu yörede, bu
yumuşak kaya parçalarının insan oğlunun elinde nasıl ev olduğunu, kilise
olduğunu görmek mümkün. Ürgüp- Göreme
yöresinde görebileceğiniz yapıların benzerlerini Soğanlı’da görmek mümkün.
Yöreye yerleşen Türkmenler ise, bölgeye uyum sağlamışlar ve bu yapılara da
güzel bir isim yakıştırmışlar: Peri Bacaları. Yükseklerde yaşamaya alışmış olan
bir Türkmen için, hürriyetini dağlarda yaylalarda ilan etmiş Türkmen obaları
için kayaları oyarak bir yaşam tarzı
kuran eski Anadolu halklarını anlamak pek mümkün değildir. Olsa olsa buralarda
periler yaşamıştır mantığı oldukça hoş. Lakin, aynı Türkmen toplulukları bu
toprakların bizlere mirası olan bu tarihi yapılara sahip çıkmışlar ve peri
bacalarının hemen yanıbaşında Türkmen damları da yükselmeye başlamış.
Tarihçiler, Soğanlı’daki kaya kiliselerinin M.S.IV.
yüzyıldan itibaren Hıristiyanlığın Anadolu’daki en önemli yapılarından birini
oluşturmaya başladığını , bu yapıların önemini VII. ve VIII. Yüzyıla kadar
sürdürdüğünü yazıyorlar. Bu kiliselerin
isimlerinin büyük bir bölümü Türkçedir. Yılanlı kilise, Geyikli Kilise, Balıklı
Kilise, Karabaş Kilise, Tokalı Kilise, Kubbeli kilise, Gök Kilise gibi.
Bunlardan Tahtalı Kiliseye zamanla Santa Barbara adı verilmeye başlanmış.
Tahtalı kilise, Tahtalı vadisinde bulunduğu için bu adı almış. Kiliselerin
adları ya bulundukları coğrafyadan ya da içerisindeki motiflerin özelliğine
göre isimlerini almış. Yılanlı kilisede
bir yılan motifi var, Geyikli kilisede ise bugün çoğu kazınmış bir geyik motifi
var. Kilislerdeki süslemelerin üzerinde Yunanlı turistlerin Yunan alfabesiyle
yazdığı yazılar var. Bu tarihi yapıların üzerine Yunanca, Türkçe, İngilizce
isimlerini yazan bilinçsiz insanların nasıl bir tarihi dokuyu yok ettiklerini
düşünebiliyor musunuz? Bu bilinçsiz insanlar, insanlığın ortak mirası olan bu
tarihi eserleri mahvetmişler.
Motifler büyük ölçüde yitirilmiş ama Soğanlı’daki yapılar
son derece ilginç. Gidip görmenizi tavsiye ederim. Hele bir de yöreden bir
mihmandar alırsanız yanınıza her yapının
efsanesini dahi dinlemek mümkündür.
Soğanlı’da kalmak isteyenler için pansiyon, dinlenmek için güzel bir kır kahvesi ve
acıkanlar için de küfül küfül esen bir vadide güzel birkaç lokanta vardır.
SOĞANLI ADI NEREDEN
GELİYOR:
Soğanlı’da başta eski muhtarımız İsmail Ablak üzere köyün
adının nereden geldiğini sorduk, karşımıza hep efsaneler çıktı.
Efsaneye göre, Battal Gazi bu yöreye gelişinde önce
“Erdemesin” köyüne uğramış. Burasını fethetmesi oldukça zor gözüküyormuş ama
kendince bir iddia ortaya koymak için “ben burayı alamazsam bana er demesinler”
diye bir söz söylemiş, köyü fethedince buranın adı “Erdemesin” kalmış.(Bugün,
Yeşilhisar’ın Erdemli köyü) Buradan
hemen yen köye uğramış ve daha önce müşkül duruma düşmesinin gazabıyla bu köy
halkı için askerlerine emir vermiş: “kesin biçin” Bu köyün adı da zamanla
“Kesiliç” olmuş. Kesiliç köyü, bugün Yeşilhisar’ın Gülbayır köyü. Battal Gazi
yörede keyişlerin (papazların) çok olduğu Keyişlik köyünü aldıktan (bugünki adı
Keşlik) sonra Soğanlı köyüne yönelmiş. Soğanlıya gelirken dermiş ki “bugün
burası son kaldı”. Bu “son kaldı” sözünden zamanla buranın adı Soğanlı olmuş.
Halk muhayyilesinin bu ürünlerini zevkle dinledikten sonra bu adın aslında yöreye
yerleşen Türkmen topluluklarının adlarından biri olduğu muhakkaktır. Çünkü,
-lı/-li ekiyle kurulan Türkmen oymak adları bu yörede de görülüyor. Soğanlı,
Tahtalı, Keşli, Araplı, Doğanlı, Kovanlı, Musa Hacılı...vs. gibi.
Yorumlar