EVET VEYA HAYIR “UZLAŞMA” DEĞİLDİR


Bu referandum ülkeyi ciddi manada bölecek diyen aklıselim sahipleri haklı olabilirler ama ülkenin son yıllarına damgasına vuran toplum mühendisleri “uzlaşma” istemiyorlar. Çünkü onlara göre, toplumu kamplara bölerseniz, dinamiklerini iyi işletirseniz, güçlü taraftarlarınız olur. Siyasi liderler o yüzden amigolaştılar.
-İspatlamazsan şerefsizsin.
-Açıklamazsan namertsin.
-Hayır, sen alçaksın.
İnsanlarımız artık bu sözlere alıştırıldı. Bizim devlet geleneğimizde böyle sözler yokken seviye tabana vurduruldu. Şimdi  gençlerin tartışmalarını görünce hayretler içinde kalıyorum. Birbirlerine küfre varan ağır sözler söylüyorlar.
Bir tarafın diğer tarafı anlamaya ve dinlemeye tahammülü yok. Zaten istenen de budur. Türkiye telafisi mümkün olmayan ayrılıklara sürüklenirken  kanunsuz işler de ört bas edilmeye başlandı. Kazanmak için her yol mubah anlayışı hakim.
Halbuki bu referandumun kazananı yok. Kaybedeni var. O da Türkiye. Toplumun bir tarafının evet, bir tarafının hayır dediği ve adeta savaş gibi yaşanan bir referandum ülkemize yarar sağlamayacak. Göreceksiniz referandumdan sonra da insanımız evet ya da hayır kavgasını verecek. Türkiye’yi bölmek üzerine kurulan senaryo işliyor, ülkeyi bütün tutmak ve toplumsal uzlaşmayı hedeflemek ise birkaç sağduyulu insanın vicdanında yük olarak kaldı.
Ben bu referanduma ve bu şekilde yaşanan kampanyaya karşıyım.
İnsanımızı birbiriyle hesaplaşmaya ittiniz ve sonunun nereye varacağını hedeflediğinizi biliyorum ve o yüzden de tüylerim diken diken olmuş bir şekilde ve derin üzüntüler içinde bu vahşi manzarayı ve hiddeti ve öfkeyi izliyorum. Koskocaman “Yazıklar olsun” diyerek.

Yorumlar