Gönlümüzü yayla yaptık Bingöllü Çocuklara / S.Burhanettin AKBAŞ

BİNGÖLLÜ ÇOCUKLAR VE GÖNÜL KÖPRÜSÜ
S.BURHANETTİN AKBAŞ
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Gönül Köprüsü projesi, son yıllarda ortaya konan en anlamlı, en güzel projelerin başında geliyor sanıyorum. En azından benim için öyledir.
En son Bingöl’den gelen öğrencileri Kayseri ağırlıyor. 200 kişilik kafilenin içinden sadece üç öğrenci Kayseri’yi gördüklerini ifade edince gerçekten şaşırdım. 197 öğrenci ilk kez Kayseri’ye gelmişti.
Şanlıurfa’dan, Gaziantep’ten, Amasya’dan ve daha birçok ilimizden öğrencilerimizle, öğretmenlerimizle, idarecilerle yan yana geldik. Milli Eğitim Müdürümüz Erdoğan Ayata’nın ifade ettiği gibi Gönül Köprüsü sadece bir başka şehri gezmek manası da taşımıyor. Önemli olan kalıcı dostluklar, arkadaşlıklar edinmektir. Çocuklarımız, gerçekten güzel hatıralarla, yeni yeni dostlar, arkadaşlar kazanmanın mutluluğu ile evlerine dönüyorlar.
Şehrimize geldikleri ilk gün misafir öğrencilerle bir tanışma toplantısı yapıyoruz. Orada Kayseri ile ilgili film izlediğimiz gibi, değişik sohbetler gerçekleştiriyoruz. İşin içine fıkralar, türküler, sorular cevaplar giriyor. Şanlıurfalı Muhammed gibi gerçekten sesi çok güzel olan öğrencileri hep bu toplantılarda tanıdık. Bingöllü öğrencilerle yan yana geldiğimizde İl Milli Eğitim Müdür Yardımcımız Ahmet Bağlıtaş aslında kapıyı öyle güzel açtı ki bizim için sadece o kapıdan girmek kalmıştı. Kıymetli Ahmet Bağlıtaş Hocam Bingöl Lisesi mezunuydu. Bu durum salonda alkışlarla karşılandı. Sonra Bağlıtaş Hocamın konuşmasında geçen bir söz vardı: “Gönlümüzü yayla yaptık siz Bingöllü kardeşlerimize” diyordu. Bu söz Kemalettin Kamu’nun “Bingöl Çobanları” şiirinin son mısraına atıfta bulunmak demekti. Kemalletin Kamu’nun Bingöl Çobanlarına şiirinin son mısraı “Gönlümü yayla yaptım Bingöl Çobanlarına” biçimindeydi. Ben de salondaki öğrencilere bu şiiri ezberden okuyacak öğrenci olup olmadığını sordum.  Işıl Albay isimli öğrencimiz sahneye geldi ve şiiri gayet güzel okumaya başladı. Heyecanlıydı ve bir süre sonra heyecanı onu yarı yolda bırakınca şiiri birlikte okumaya karar verdik. Bir bölümünü Işıl okudu, bir bölümünü de ben okudum.

Çocukların kokusu cennet kokusu gibidir, onların sesi sanki cennetten gelen cıvıltılara benzer. Onların saflığı, temizliği, güzelliği karşısında insan olarak yaratılmanın hazzına eriyoruz. Rabbimize binlerce şükür olsun.
Adına gönül köprüsü demişler, ne güzel bir isim. Biz gönüller yıkmaya gelmedik bu dünyaya, gönüller yapmaya geldik. Bu çocuklar bizim çocuklarımız, biz aynı milletin çocuklarıyız, insanız ve yaratılmışların en şereflisiyiz. Onlarla bir arada olmak, dostluk köprüsü kurmak, kalpten kalbe giden yolu keşfetmek, onların hayatında bir iz bırakmak ne kadar önemlidir değil mi?
“Sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz” diyen Yunus Emre’nin, gönüller sultanı Mevlana’nın, Hacı Bektaş Veli gibi bir mutasavvıfın yaşadığı bu topraklarda sevgiyi, barışı, hoşgörüyü kalıcı kılmazsak bu gerçekten yazık olur bizlere. Bu çocukların gözlerindeki ışıltı, kalplerindeki pırıltı aslında yarının Türkiye’sinin de habercisidir.   Yarının Türkiye’si, bir barış ülkesi, kardeşlik ülkesi olmalıdır. Koyun koyuna yatan ecdadımız bizlerden bunu bekliyor.
Biz Bingöllü Işıl’ı, Ezgi’yi, Ahmet’i, Hüseyin’i canı gönülden bağrımıza basarken onların geleceği için, ülkenin yarınları için de önemli çabayı ortaya koymuş oluyoruz. Bu çocuklar bizim çocuklarımız, bu ülke hepimizin. Gönlümüzü Bingöllü çocuklara yayla yaptık. Onların güzelliğinde,  gözlerindeki ışıltıda yarının aydınlık Türkiye’si gördük.  Kayserili, Bingöllü, Şanlıurfalı, Hakkarili, Edirneli, Hataylı, Sinoplu çocuklar…  Bu güzel ülke için el ele, gönül gönüle verin. Gönlünüzü birbirinize yayla yapın. Yarının Türkiyesi sevgiyle yeşerecek, siz el ele verdiğiniz sürece dostluk olacak, kardeşlik olacak, bolluk olacak, bereket olacak, aş olacak, iş olacak… Bu gönül köprüleri olduğu sürece, Ayçalarla Aybükeler, Birgüllerle Berfinler, Berrinlerle Berivanlar, Bülentlerle Baranlar, Hasanlarla Hüseyinler, Tuğçelerle Tuğbalar, Oğuzlarla Osmanlar, Hazallarla Helinler buluşacak, buluşacaklar ki birlik beraberlik, kardeşlik ve sevgi olacak. Yarının Türkiye’si, ufuklardan çocuklarımızın yüzündeki güneş gibi hep aydınlık doğacak. 

Yorumlar