Vaka-yı Hayriye, hayırlı olay demektir. Vaka-yı Şerriye ise belalı olay demektir. Haberlerde izlemişseniz Erzurum’da yaşananlar Vaka-yı Şerriyeye giriyor. Detaylarına girmeyeceğim bu konu hakkında sadece şunu söylemek istiyorum: Hayır gibi gördüklerimizde şer, şer gibi gördüklerinizde hayır var düsturundan hareketle söylüyorum ki nefsinize ağır gelen şey hakkınızda hayırlı olan şey olabilir. O yüzden Namık Kemal’in dediği gibi:
Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten
Demek lazım ama izzet ve ikbal ile de çekilinmediği de ortadadır. Öyleyse sadece şunu diyelim:
KULA BELA GELMEZ HAK YAZMADIKÇA,
HAK BELA YAZMAZ KUL AZMADIKÇA! ...
Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ahmet Berhan YILMAZ üreten, düşünen, yazan ve yazdıklarını paylaşan değerli bir bilim adamı... Ülkenin sorunları yanında Erzurum'un sorunlarıyla da yakından ilgilenen Ahmet Berhan Hoca'nın, " Erzurum Vak'ası" ile ilgili yazısını bilginize sunuyorum.... Palandöken gazetesinde yer alan yazı çok haklı tespitlerle doludur.
İşte Ahmet Berhan Yılmaz Hoca’nın kaleminden damlayanlar:
![]()
FARKINDA MISINIZ BU ŞEHRE NE YAPTIĞINIZIN?
AHMET BERHAN YILMAZ
http://www.palandokengazetesi.net/haber_detay.asp?News=14428
Emaneti ehline vermezseniz,
En çok siz utanır ve en çok siz üzülürsünüz.
Emaneti ehline vermezseniz,
Her iki dünyada da hesabını veremezsiniz.
Emaneti ehline vermezseniz,
Ömrünüz başarısızlıklarınıza bahane uydurmakla geçer.
Emaneti ehline vermezseniz,
Bu ülke, bu şehir ve bu millet kaybeder.
Emaneti ehline vermezseniz,
Bütün olanların sebebi de siz olursunuz, suçlusu da.
Şimdi söyleyin bana;
Geri gelir mi boşa harcanan günler?
Tekrar kazanılabilir mi azalan güven ve huzur?
Yazık, günah değil mi?
Bu şehre ve bu insanlara,
Sorumluluğunu kim üstlenecek bütün bu olanların?
Birileri gözümüzün içine bakarak yalan söylemeyi ne zaman bırakacak?
Kuran’da, Allah buyurmuyor mu?
“Şüphesiz ki Allah, size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emrediyor.” (Nisa, 4/58)
Peygamber Efendimiz bir hadisinde demiyor mu?
“Müslümanların bir işine bakan kimse, o işi daha iyi yapacak biri varken bir başkasına verirse Allah’a, Resulü’ne ve müminlere hıyanet eder.”
Bu ayeti, bu hadisi gönül rahatlığıyla okuyabiliyor musunuz?
Bu ülkede meydana gelen bütün iyi şeylerin sizlerden, bütün hataların ve kötü olanların başka kişilerden kaynaklandığına nasıl inanıyorsunuz?
Sizi her eleştireni, doğruları göstermek isteyeni düşman, size her methiyeler dizeni dost görmek kibrinizden gelen nefsanî bir davranış olmuyor mu?
Üzülüyor musunuz? Sıkılıyor musunuz olanlardan?
Rahat mısınız?
Mutlu musunuz?
Uyuyabiliyor musunuz?
Daha doğrusu farkında mısınız olanların?
Farkında mısınız bu şehre ne yaptığınızın?
AHMET BERHAN YILMAZ
Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten
Demek lazım ama izzet ve ikbal ile de çekilinmediği de ortadadır. Öyleyse sadece şunu diyelim:
KULA BELA GELMEZ HAK YAZMADIKÇA,
HAK BELA YAZMAZ KUL AZMADIKÇA! ...
Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ahmet Berhan YILMAZ üreten, düşünen, yazan ve yazdıklarını paylaşan değerli bir bilim adamı... Ülkenin sorunları yanında Erzurum'un sorunlarıyla da yakından ilgilenen Ahmet Berhan Hoca'nın, " Erzurum Vak'ası" ile ilgili yazısını bilginize sunuyorum.... Palandöken gazetesinde yer alan yazı çok haklı tespitlerle doludur.
İşte Ahmet Berhan Yılmaz Hoca’nın kaleminden damlayanlar:
FARKINDA MISINIZ BU ŞEHRE NE YAPTIĞINIZIN?
AHMET BERHAN YILMAZ
http://www.palandokengazetesi.net/haber_detay.asp?News=14428
Emaneti ehline vermezseniz,
En çok siz utanır ve en çok siz üzülürsünüz.
Emaneti ehline vermezseniz,
Her iki dünyada da hesabını veremezsiniz.
Emaneti ehline vermezseniz,
Ömrünüz başarısızlıklarınıza bahane uydurmakla geçer.
Emaneti ehline vermezseniz,
Bu ülke, bu şehir ve bu millet kaybeder.
Emaneti ehline vermezseniz,
Bütün olanların sebebi de siz olursunuz, suçlusu da.
Şimdi söyleyin bana;
Geri gelir mi boşa harcanan günler?
Tekrar kazanılabilir mi azalan güven ve huzur?
Yazık, günah değil mi?
Bu şehre ve bu insanlara,
Sorumluluğunu kim üstlenecek bütün bu olanların?
Birileri gözümüzün içine bakarak yalan söylemeyi ne zaman bırakacak?
Kuran’da, Allah buyurmuyor mu?
“Şüphesiz ki Allah, size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hükmetmenizi emrediyor.” (Nisa, 4/58)
Peygamber Efendimiz bir hadisinde demiyor mu?
“Müslümanların bir işine bakan kimse, o işi daha iyi yapacak biri varken bir başkasına verirse Allah’a, Resulü’ne ve müminlere hıyanet eder.”
Bu ayeti, bu hadisi gönül rahatlığıyla okuyabiliyor musunuz?
Bu ülkede meydana gelen bütün iyi şeylerin sizlerden, bütün hataların ve kötü olanların başka kişilerden kaynaklandığına nasıl inanıyorsunuz?
Sizi her eleştireni, doğruları göstermek isteyeni düşman, size her methiyeler dizeni dost görmek kibrinizden gelen nefsanî bir davranış olmuyor mu?
Üzülüyor musunuz? Sıkılıyor musunuz olanlardan?
Rahat mısınız?
Mutlu musunuz?
Uyuyabiliyor musunuz?
Daha doğrusu farkında mısınız olanların?
Farkında mısınız bu şehre ne yaptığınızın?
AHMET BERHAN YILMAZ
Yorumlar