Dostluk Örneği


Sevgili Peygamberimiz 52 yaşlarında idi. 13 yıla yakın bir süredir insanları Allah'ın birliğine ve O'nun eşsiz gücüne inanmaya davet ediyordu.Mekkelilerden 300 kadarı bu çağrıya uydu. Geri kalanları ise inanmayarak putlara tapmaya devam ettiler.İnanmayanlar, düşmanlıklarını her gün biraz daha ileriye götürerek, sevgili Peygamberimize kötülük yapmaya kalkıştılar. Geçeceği yollara dikenler, taşlar attılar. Aç-suzuz bırakmak için alış-verişi kestiler. Sadece Peygamberimize değil, O'na inanan diğer Müslümanlara da aynı kötülüğü yaptılar.Tarih Miladi 622 yılı idi...Cebrail (a.s.) gelerek, Müslümanların Mekke'den ayrılıp Medine'ye göç edebileceğini Peygamberimize bildirdi.Peygamberimiz buna çok sevindi. Durumu diğer Müslümanlara söylerken, Mekkelilerin duymaması için de konuyu gizli tutmalarını istedi. Bu haber üzerine Müslümanlar gizlice teker teker veya küçük gruplar halinde Mekke'den ayrılmaya başladılar..Kendisi de göç edecekti. Ancak; Müslümanların güvenlik içinde göçlerini sağlamak için bekledi. Yol arkadaşı olarak Hz. Ebûbekir'i seçti.İki dost, bir gün gece yarısı evlerinden çıkarak Mekke'nin dışında gizlice buluştular.Bu durumdan Mekkeliler ancak ertesi gün öğleyin haberdar olabildiler. Hemen onları aramaya koyuldular. Hatta onları diri veya ölü yakalayana, yüz deve ödül verileceğini de ilan ettiler.Şimdi herkes onları arıyordu.Durumu farkeden sevgili Peygamberimiz ve O'nun sâdık dostu Hz. Ebûbekir yakın takipten kurtulmak ve Mekkelileri şaşırtmak için, Mekke-Medine yolunun aksi yönünde yer alan Sevr Mağarası'na yöneldiler.Mekkeliler kum üzerinde iyi iz sürüyorlardı. İzleri mağaraya kadar takip ettiler. Yakalanmaları an meselesi idi.Fakat mağaranın kapısında Cenab-ı Hakk, mucizevî bir olay vücuda getirdi. Bir örümceği ve bir kuşu bununla görevlendirdi.Örümcek, kısa zamanda kapıyı ağı ile ördü. Kuş da, yuva yaparak içine yumurtladı. Mekkeliler mağaranın kapısına kadar geldikleri halde örümcek ağını ve kuş yumurtasını görünce, buraya yıllardır kimse girip çıkmamış, vakit kaybetmeden başka yerlere bakalım dediler. İçeriye girmekten vaz geçip, oradan uzaklaştılar.Mekkelilerin konuşmalarını ve ayak seslerini duyan Hz. Ebûbekir, kendisinden çok Peygamberimizi düşünüyordu. O'na kötülük yapmalarından korkuyordu. Heyecan içindeydi. Sevgili Peygamberimiz ise: "Üzelme ey Ebûbekir!.. Allah bizimledir. O bize yeter," diye heyecanını yatıştırıyordu.Mekkelilerin mağara kapısından uzaklaşmalarıyla Hz. Ebûbekir'in heyecanı yatışmış ve rahatlamıştı..Yorgun düşmüşlerdi..Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), mübarek başını Hz. Ebûbekir'in dizine koyarak uykuya daldı. Bir süre uyudu.Sâdık arkadaş, fedakâr dost Hz. Ebûbekir, hayatı boyunca yaptığı samimi hizmetleriyle Hz. Peygamber'in sevgisini ve hoşnutluğunu kazandı. Sıddıkiyet makamına (doğruluk sıfatına) erişti.

Yorumlar