MERSİN KARAGÖL VE ÇİNİLİ GÖL GEZİSİ




Bolkar Dağları, Akdeniz ile İç Anadolu arasında aşılması güç bir engel gibi uzanan bir dağ silsilesi olmakla birlikte Orta Torosların da gözdesidir.
Kimi zaman motosiklet gezisi, kimi zaman yamaç paraşütü, kimi zaman zirve tırmanışı, kimi zaman da yürüyüş yapmak isteyenler için elverişlidir Bolkar Dağları…
Aslında Karacaoğlan’ın Bulgar Dağları diye şiirlerinde seslendiği bu dağa daha sonraları Bolkar ismi verilmiş. Aslı Bulgar Dağları mıydı bilemiyorum ama korkarım ki Bulgar adının da Türkçe olduğunu unutanlar, böyle bir değişimi öngörmüş olmalı…
Bolkar Dağlarının iki tane önemli incisi var: Birisi Karagöl, diğeri ise Çinili Göl…
Adana’dan kıymetli fotoğrafçı dostlarımızın bu bölgeye bir gezi yapacaklarını öğrendiğimizde biz de Kayseri grubu olarak geziye iştirak edeceğimizi bildirdik. Başta bu işi organize eden Sevgili Mustafa Tor olmak üzere değerli dostlarımız isteğimizi memnuniyetle kabul ettiler.
21 Haziran Pazar günü Kayseri ekibi olarak Pozantı bölgesine iniş yaparak Çiftehan yakınlarında Adana ekibi ile buluştuk. Pozantı’dan geçenler bilirler, Adana yolunun kenarında nefis bir dağ silsilesi vardır. Bolkar Dağları, bu silsiledir.
Bu bölgenin ilginç bir durumu vardır: Bu bölgeye Aksaray’dan, Adana’dan veya Niğde’den ulaşırsınız ama bölge Mersin ilimizin toprakları içindedir.
Adana ekibiyle birlikte Çiftehan yakınlarında dağ yoluna koyulduk. Orta Torosların doyumsuz manzaraları eşliğinde yükseklere doğru araçlarımızla tırmanmaya başladık. Uygun yerlerde fotoğraf çekmek için mola veriyoruz. 2600 metreye kadar aracımızla tırmanmak mümkün oldu. Sonrasında Karagöl’e ulaşmak için yaklaşık 3-4 km.lik bir yürüyüş alanı vardı ve aslında yürüyüş alanının bir bölümü tırmanış alanıydı. Bu mesafeyi kat etmek oldukça yorucu oldu ama sonrasında Karagöl’e kavuşmak bütün yorgunluğumuzu unutturdu.
Burada yamaç paraşütü yapan ve Karagöl’ün kıyısında kamp yapan bir başka ekiple karşılaştık. Ayrıca TEMA Vakfının gönüllüleri de bölgeye bizimle aynı anda gelmişlerdi.
Burada tabiat ilginç bir görüntü çizmektedir. Göl kenarında birbirinden güzel çiçekler ve özellikle sarı rengin hakim olduğu bir manzara varken hemen yamaçlarda kar yığınları ve erimekte olan buzullar göze çarpar. Bu zıtlık, haziran ayında görülebilecek ender manzaralardan birini oluşturmaktadır. Kar ve buzullar bir tarafta, yakıcı güneş ve türlü çiçeklerin açtığı bir göl kenarı manzarası öbür taraftadır.
Çinili Göl’e ulaşmak için ise Karagöl’ün yakınlarında bir tepeden yine tırmanışa geçiyoruz. Bu parkurun en zor tarafı bu kez alıştığımız tırmanışlar değil de kar yığınları oluyor. Kar yığınlarında sürekli kayma sirki olduğu için yürümekte zorlanıyoruz.
Bazı dostların neden kar ayakkabıları ile geldiklerini daha iyi anlıyoruz. Onlar buranın doğa yapısını çok iyi bildikleri için hazırlıklı gelmişler.
Bazı arkadaşlarımız ise haziran ayının sonlarına buldukları karın keyfini sürmeyi yeğlediler ve bütün risklerine rağmen üç bin metreye yakın bir yükseklikte karda kaymanın keyfini sürdüler.

Yorumlar