YAMULA BARAJI GEZİSİ 2 / S.Burhanettin AKBAŞ

Yamula adı bu bölgeye sonradan verilmiş bir isimdir. Barajın yanındaki kasabanın adı Osmanlı kaynaklarına göre Yemliha-i İslamlu idi. Zamanla Yemliha oldu. Halk ise bu bölgeye "Yamula" adını veriyordu. Hatta yöre patlıcanları ile ünlüdür ve bu bölgede üretilen yerli patlıcana "Yamula Patlıcanı" deniyor. Bu isim resmi kayıtlara bugüne kadar geçmemişti. Bu barajla birlikte ilk defa halkın kullandığı isim benimsenmiş oluyor.

Ebiç köyünün seyrangahında çok güzel bir derinlik ile karşı karşıyayız. Gerek köyün göntüsü, gerek Yemliha Kasabası ve karşımızda Erciyes çok güzel görünüyor. Hemen arkamızda ise Yamula Baraj gölünün enfes görüntüsü var. Yamula Baraj Gölünün bu bölümünde çok kısmi bir ağaçlandırma faaliyeti var. Ama hiç yeterli değil. Yamula Barajı’nın yeşil bir örtüye kavuşup kavuşmayacağı da şüpheli… Ancak kamu arazileri, dağlar tepeler yeşillendirilebilir. Gölün yakınlarındaki şahıs arazileri ise nasıl ağaçlandırılabilir ki…
Yamula Barajı, Kayseri Şehir Merkezinin 30 km kuzeybatısında   Kızılırmak nehri üzerine kurulmuş enerji ve sulama amaçlı Türkiye’nin önemli projelerinden birisidir ve 100 MW  gücündedir. Yıllık üretim kapasitesi   423 milyon kwh‘dir.Yap-işlet-devret  modelinde inşa edilmiş ve işletme süresi 20 yıldır. Bugüne kadar özellikle sulama konusunda ciddi adımların atılmamış olmasıyla da eleştiri konusu olmuştur.

Ebiç köyünden Kemer Köyüne ulaşıyoruz. Kemer Köyüne ne zaman uğrasam hep bir düğünle karşılaşırım. Bu kez de adet bozulmadı. Yüksekçe bir tepedeki ay yıldızlı al bayrağımız göklerde dalgalanırken, müzik sesi de köyün her yanını sarmıştı. Şimdi Tanrı misafiri olarak vakit öğle suları olduğuna göre düğün yemeğine oturmak vardı ama yol bizi bekliyordu.

Kemer köyünden Emmiler hattına ulaşmaya çalışıyoruz. Tarım yapılmış, güzel ve bereketli toprakları geçerken bir tepeden Emmiler, cennet manzarası gibi görünüyor. Yukarılara doğru sıralanmış bağlar yemyeşil bir örtü sunuyor. Aşağısı deniz. Köy, bu denizin kıyısında kalmış. Yeni yapılanmalar hızla sürüyor. Emmiler, Çevril, Taşhan ve Kuşçu’da da durum aynıdır. Sanırım bir beş on sene içerisinde bu yapılaşma böyle sürerse buralar tanınamaz hale gelecektir. 

Bu bölgede ilginç bir yol durumu da ortaya çıkmıştır. Emmiler, Çevril, Taşhan hattından Boyacı ve Kuşçu’ya yol yoktur. Haritayı elinize alın bir bakın… Dediklerim tamamen doğrudur. Bu komşu köylere ulaşmak için tekrar Kayseri’ye dönüş yapıp Vartan köyünden Erkilet’e inip Erkilet’ten tekrar Boyacı ve Kuşçu’ya  giden sapağa dönüyorsunuz. Yani aynı yolu iki kez kat etmeniz gerekiyor. Buna bir acilen bir çözüm bulunması lazım. Kayseri’nin burnunun dibinde adeta bir yol faciası var. Taşhan, Kuşçu ve Emmiler güzergahı, mutlaka daha kestirme bir yerden Boyacı ve Kuşçu’ya bağlanmalı diye düşünüyorum.

Yol meselesini geçtikten sonra biz Emmiler’den yolumuza devam edelim ve Taşhan’a ulaşalım. Burada eski Taşhan’ın sular altında kalan bölümünü seyrediyoruz. Bu yıl sular biraz daha yükselmiş. Karşı yamaçta ise yeni Taşhan, yamaçta gözüküyor. Yapılaşma sürerken kum taşıyan bir kamyonun devrildiği haberini alıyoruz. Yollar çok sarpmış ve zaman zaman böyle kazalar oluyormuş.

Taşhan’dan bizi tekrar Emmiler tarafına yönlendirdiler. Orada bölgenin tek yeşil alanı Fındıklı var. Eskiden kalma bir bitki örtüsü… Çok güzel bir suyu var. Yol bu yıl daha yeni greyder  görmüş ve düzleştirilmiş. Ulaşmakta zorlansak da Fındıklı’yı beğendik. Adından da anlaşılacağı üzere bu bölgede fındık ağaçları var ve fındık yetişiyor. Gerçi fındıklar daha olmamıştı ama Fındıklı’nın serinliği ve buz gibi suyu bize yetti doğrusu.

Fındıklı’dan Çevril’e ulaştık. Çevril yeniden yapılanırken artık caddeler ciddi ciddi oluşmaya başlamış. Yeni Çevril de yamaçta kurulu artık.

Çevril’den tekrar Kayseri’ye dönmek zorunda kalıyoruz. Boyacı ve Kuşçu hemen karşımızda ama yol olmadığı için biz geri dönmek zorundayız. Vartan köyünden aşağı inip Erkilet’ten yukarı doğru çıkmak zorunluluğu var.

 Erkilet tarafından Baraj göletinin bulunduğu yere hemencecik ulaşıyorsunuz. Yolda bir araç trafiği ki sormayın gitsin. İnsanlar akın akın baraj göletine koşuyorlar. Hani fıkralara konu olmuş “Kayserililerin deniz özlemi” sanki Yamula Barajı gerçekleşmiş oldu. Daha herhangi bir tesis yok ama vatandaş kendi çapında kahve ve çay içmek için deniz kenarına bir şeyler yapmış. Mısır satanlar, meşrubatçılar derken kalabalığın olduğu yere yönelik bizim alışılmış hizmet sektörümüz canla başla faaliyete geçmiş bile. 
Baraj gölünün bizlere deniz havasını aksettirdiği kesin… Nem hissedilir derecede var. Eskiden gittiğimiz yolun bir anda kesilmiş hali garip geldi bana. Yol, bir yerde tükeniyor ve yolun bittiği yerde uçsuz bucaksız bir deniz uzanıyor. Hemen denizin kıyısına kurulup suyun serinliğini almak istiyorsunuz. Denize girip yüzenler var. Sadece insanlar değil, üç tane ördek de sahilde büyük bir keyifle yüzüyor. Sonra limanımız da var artık. Yatla deniz gezintisi yapmak isteyenler için yarım saatlik bir Yamula Baraj Gölü turu adam başı 3 TL
… Malum Ankara havaları ile deniz yolculuğu yapıyorsunuz. Meşrubat isterseniz yatta satılıyor zaten. 
Bizim insanımız çadırlarını denizin kenarına kurmuş. Geceyi burada geçirenler de var. Denizin kenarında deniz rüzgarını ciğerinize doldurarak uyumak keyifli olsa gerek.

Yamula Barajında balık da var artık. Bana dört beş çeşit balık adı saydılar. Bazı vatandaşlar, artık kayıklarıyla da balık avındalar. Herkes rızık peşinde…

Bölgedeki insanların büyük bölümü Kayseri’de oturuyor. Kışın 8-10 hane ev kalan köyler, yazın iyice şenleniyor ve 50-60 haneye yükseliyor. Yollarda gurbetçi arabalarına sık sık rastlanıyor. Yeni yapılan evlerin çoğu da villa tipi artık. Hele gurbetçilerimiz, Avrupa’daki birikimlerini buraya aktarırken orada gördükleri ev tiplerini de yöreye taşımışlar.

Yamula’da görüştüğüm insanlar, Kayseri’nin ikliminin değiştiğini sık sık ifade ediyorlar. Onlar “Bir kere nem arttı, fark etmiyor musunuz” diyorlar. Yine vatandaşa göre, Kayseri’de artık çok şiddetli kışlar yaşanmayacak. Çünkü, sıcaklık ortalaması ve yağış miktarı da artmakta imiş. Ben bu konunun uzmanı değilim ve sadece onları dinledim. Onlar, her şeyden memnun gözüküyorlar. 
Yamula Barajında suya girenlerin dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. Baraj gölü hala su topluyor ve suya girilen yer çok iyi tanımlanan bir sahil değil elbette. Böyle olunca tedbiri elden düşürmemek lazımdır. Çoluk çocuk hep suda… Allah göstermesin, üzüntü veren haberler duymak istemiyoruz.

Yorumlar