ERMENİLERİN ÖLDÜRDÜĞÜ 12 ÇOBAN

Erciyes TV’de arkadaşım Mehmet Conağası ile birlikte “Ah O Eski Günler” isimli programda Kayseri’nin canlı tarihleri ile bir araya geliyoruz. Geçen hafta konuğumuz yıllarını hayvancılığına adamış Kayseri Türkmenlerinden İbrahim Dirgenali idi.
İbrahim Dirgenali, gerçekten konusuna hakim bir Kayseri Türkmeni… Kayseri’nin yerli ağzının aslında Türkmen ağzı olduğunu hepimiz biliyoruz ama İbrahim Dirgenali’nin “Gocoyun” (Koca koyun) deyişi başta olmak üzere kullandığı ağız her şeyi apaçık göstermeye yetiyor.
Dirgenali’nin kullandığı kelimeler arasında geçen “zırıncımak” (oyun bozanlık), bağcak, koç katımı, güz yaylası, kış çobanları, güz çobanları, ede (baş çoban), kuyrukçu ya da çeltek (yardımcı çoban), şişek, öveç, celep (etlikçi), goşan goşmak, kış yoğurdu, hereni, goşan ipleri yapmak, hayvanın boğazına ilgep bağlamak ve kubaşık gibi kelimelerimiz unutuldu ya da unutulmak üzere…
İbrahim Dirgenali, Erciyes Dağının çok eski zamanlardan beri Türkmenlerin yurdu olduğunu anlatıyor. Kayseri ahalisinin tamamına yakınının Türkmen olduğuna değinen Dirgenali, hayvancılığın ise son yıllarda iyice körelmesini ise şehirleşmeye ve meraların talan edilmesine bağladı.
Erciyes dağının ot yönünden çok zengin olduğu için bir zamanlar "Erciyes Develeri"nin çok meşhur olduğunu söyledi. Bunda Erciyes'te keven otunun çokluğunun etkili olduğunu ifade etti.


- Bizim yükümüzü Erciyes'e develerle en son taşıyan kişi Çer Ali isimli bir deveci idi.
- Erciyes'te Kendirlerin Yurdu, Müşger, Gırcılı Seki, Lifos, Aksu, Kartın, Ataağalı, Telli Boğaz, Yeldeğirmeni, Karakız Yurdu, Çeşmeli, Sudönen, Başpınar, Dadağlı, Büyük Güzelce, Küçük Güzelce, Keklik Pınarı, Melik Suyu, Serçer, Koç Dağı, Sivri Dağı, Mezarlı Yurt ve Düşük Yurt gibi yüzlerce yurt ve yayla var.
-Damızlık Toplama geleneği Türkmenlerin ne büyük yardımlaşma içinde olduğunu göstermeye yeter de artar bile...
-Süt öndüçleme sağılırdı.
-Demirci Yazısı, Pervane Yazısı, Kavak Yazısı, Alimağlar Yazısı gibi yerlerde ekin biçilirdi.
İbrahim Dirgenali, programın son bölümlerinde bir de Ermeniler tarafından öldürülen 12 çobandan bahsetti ki ağzımız açık kaldı. Çünkü, Ermeni çetelerinin elinden kaçan 13. Çobanın adını ve köyünü verdi. Toybuklu Mehmet Çini imiş çobanın adı. Zaten hikayeyi Toybuklu Çoban’dan bizzat dinlemiş.
Dirgenali diyor ki, Kayseri’de Erciyes dağına çıkan koyun sürüleri sadece Erciyes dağına yaylaya çıkmazlardı. Türkmenler, Develi Bakırdağ’dan Kozan ve Ceyhan taraflarındaki verimli topraklara da geçerlermiş. Mehmet Çini de o çobanlardan biri ve diğer sürülerle birlikte Ceyhan yaylalarına geçmişler. Ermeni çetelerinin en azgın zamanı imiş. Çobanlar yükseklere gelemezler umuduyla hareket ederlerken diğer taraftan da silahları olmadığı için yine de çekiniyorlarmış. Bir akşam gün batımına yakın korktukları başlarına gelir. Ermeni çeteleri çobanlar akşam yemeği için bulgur pilavı yapıp yiyecekleri esnada çobanların etrafını sararlar. Çobanların ellerini çobanların poşuları ile bağlarlar. Gözü dönmüş bir Ermeni, elleri bağlı çobanların boynunu saldırmayla bir bir uçurmaya başlar. Sıradan 12 çobanı öldürmüştür. Sıra Toybuklu Mehmet Çini’ye gelir. Saldırmanın kendisine de vurulacağını anlayan çoban, can havliyle yerinden fırlar. Saldırma boynuna değil, omzuna isabet eder, oradan da eline gelir. Çoban, nasıl fırlarsa, önce koyunun kuzunun arasına sonra da ekinlerin arasına gizlenir. Akşamın alacasında çobanı ararlar ama Ermeni çeteleri bulamaz. Çini, sabaha kadar ekinlerin arasına yatar ve kanını durdurmaya çalışır. Sabah ortalık ağarmaya başladığı vakit Ceyhan’a doğru yola koyulur. Ceyhan’a vardığında durumu anlatır ve askerler yaylaya varırlar ki 12 çobanın cansız bedeni orada bir sıra halinde dizilidir.
Mehmet Çini’ye ise omzunda ve elindeki yara bu olayın hatırası olarak kalır. İbrahim Dirgenali, elindeki yarayı görüp bu yaranın nereden peyda olduğunu kendisine sorunca 12 çobanın hikayesini ve yaşadıklarını anlatır.
S.Burhanettin AKBAŞ

Yorumlar