Alaaddin ile Mahperi'nin Camii (Hunat)


Bu şehrin sokakları Erciyes gölgeli,
Erciyes'in gölgesinde yükselir,
Bu şehrin minareleri.
Mahperi'yi gördüm Keykubat tepesinde
Alaaddin ile el ele...
Oturmuşlar saraylarına
Bir gölün kıyısından bakarlar Erciyes'e.
Muhteşem olmak için Erciyes gibi olmak gerekir.
Muhteşem olmak için Erciyes'i yaratmak gerekir.
Mahperi, saçlarını tutmuş mutluluk rüzgarına
Sevinç, saçlarının ucunda
Saçları ise topuklarında.
Burası şehr-i Kayseri 
Alaaddin ile Mahperi'nin şehri.
Mahperi, zirvelere tutkun, kaderine minnettar
Adım anılmalı bu efsanevi ülkede diyar diyar
Hele bu şehre, hele bu kadim Kayseri'ye
Öyle bir cami yaptırmalı ki 
Alaaddin ve Mahperi'den hediye.
Ustalar gelmiş ki Horasan'dan
Besmelesiz basmazlar toprağa
Abdestsiz almazlar bir nefes
Es yüreğimdeki esinti
Buhara'dan, Semerkant'tan, bütün Türkistan'dan es,
Beni özene bezene yaratan Allah'ım
Sende yok olmak bilirim ki
Ölümsüzlüğe ermektir
O yüzden ustalar kemer oldu, ustalar minber
Görseler eski ustalar, böyle bir camiye ne derler?
 Yıldızlar kapısında sıraya durdu gergef gergef
Bu ölümsüz tâcı görmeden kim gider?
Sonra medrese, sonra hamam derken tamamlanır külliye
Artık Danişmentli şehrine demişler Selçukiye.
Bir yonu taşından neler neler yapmış atalar
O taşı oymuşlar, çörten diye isim koymuşlar
En ince, en zarif şekle bu taş nasıl  büründü?
O kaba saba taşlar, nasıl böyle inci gibi göründü?
Alaaddin bu şehre ailesini bıraktı emanet.
Türbelerle bezendi bu şehir
Mahperi son kez baktığı şehre bir vasiyet etti ki
Benim adım anılsın bu cami ile
Türbem yapılsın caminin içine
Alaaddin ile Mahperi'nin camine bulalım bir ad
Ulular dediler ki caminin adı bundan böyle Hunad

27 Mayıs 2010 S.Burhanettin AKBAŞ


HUNAT CAMİİ 

 M.1238 yılında Selçuklu hükümdarı I.Alaaddin Keykubat’ın karısı Mahperi Hatun tarafından yaptırılan külliyenin bir kısmıdır.Caminin ortasındaki kubbesi ve minaresi sonradan inşa edilmiştir.Doğu ve batıdaki taç kapıları Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerindendir. Ahşap mimberi orjinaldir.Sağlam kesme taş işçiliği ve kaleyi andıran duvarlarıyla dikkati çeker. Selçuklu döneminde ''Huvand” ünvanı Selçuklu Saray ailesine özel bir ünvan olarak verilmektedir.”Huvand”ismi halk arasında “Hunat” diye telaffuz edilmektedir.Ön kapı kemerinin yukarısına yerleştirilen üç satırlık memer kitabesinin Türkçes’si şöyledir; “Bu mübarek camiin inşasını Keykubat oğlu, Yüce Sultan din ve dünyanın koruyucusu, fetihler sahibi, Keyhüsrev devrinde, şevval 635 (Mayıs1238) yılında, büyük alim, kanaatkar, dünya ve dinin yüz akı, hayırlar fatihi Melike, oğluna emretti. 

   Allah onun yüce varlığını devamlı kılsın, gücünü artırsın.

Yorumlar