Meğer Taşa Tohum Ekilmez imiş

S.Burhanettin AKBAŞ
Develili büyük şair Seyrani’yi gün geçtikçe daha iyi tanımaya başlıyoruz galiba. Aslında Seyrani’yi yeterince  tanımak için de pek gayretimiz olmadı. Nedense onu bugüne kadar keşfetmek için yeterli çalışmayı da gösteremedik. Onun ne kadar çok hayranı vardır bir bilseniz. Okudukça yeni yeni yolculuklara çıkarır sizi Seyrani. Yeter ki bu yolculuğa çıkmaya kendinizi hazır hissedin.
            Bazılarının yaptığı gibi onun “Bektaşi” oluşuna takılıp “Bektaşiliği” de yeterince tanımadan bu yönünü görmezlikten gelmek de neyin nesi oluyor bilemiyorum. Bektaşi olmak öyle yabana atılacak bir şey midir? Hacı Bektaş-ı Veli gibi güvercin şekline bürünüp Anadolu’ya gelmek öyle kolay olur mu hiç? Göz göre göre duvarları yürütmenin nesi kolay olur ki? Gönül gözünü açıp nefsini köreltmek her kula nasip değildir? Anadolu’yu baştan sona gezeceksin, Balkanlara çıkacaksın, Mısır’a, Arabistan’a gideceksin. Devletin ordusunda yeniçeri olacaksın. Allah aşkına, Peygamber aşkına, Hz. Ali aşkına kılıç sallayıp barış zamanında bir canın dahi gönlünü incitmeyeceksin. Hiç de kolay iş değildir?

            Birkaç gündür Seyrani’nin bir deyişine takılıp kaldım. Develili Hazım Hoca’nın 1928’de yazdığı “Sanihat-ı Seyrani” isimli kitabından Kazım Yedekçioğlu Hocam okudu bu şiiri bana. Kalemi kağıdı alıp yazıverdim. Üstadın bu şiirini okumadan şairliğe soyunmamalı gençlerimiz. Okudukça anlamalı, anladıkça tekrar okumalılar bu şiiri. Bu hayranlığımı maruz görün ; çünkü bugün yazılan şiirlerin hiçbirinde daha doğru dürüst böyle bir anlam derinliği ve söyleyiş güzelliği yakalamadım.
            Eski libas gibi aşıkın özü
            Söküldükten sonra dikilmez imiş
            Güzel sever isen gerdanı benli
            Her güzelin kahrı çekilmez imiş

            Bülbül daldan dala yapıyor sekiş
            O sebepten gülle ediyor çekiş
            Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş
            Kıyamete kadar sökülmez imiş

            Sevdiğim değildin böylece ezel
            Aşkımın bağrına düşürdün gazel
            İbrişimden nazik sandığım güzel
            Meğer pulat gibi bükülmez imiş

            Seyrani’nin gözü gam ile yaş imiş
            Aşk u sevda cümle derde baş imiş
            Ben bağrımı toprak sandım taş imiş
            Meğer taşa tohum ekilmez imiş

Yorumlar