Aşık Gözübenli (Mustafa Önder)

Türk Milletinin tarih sahnesinde boy gösterdiği ilk günden beri onlar vardı. Kimi boylar “kam”, kimileri “baksı”, kimileri ise “ozan” adını veriyorlardı. Bugün halk şairi veya âşık adını verdiğimiz ozanların Türk Edebiyat Tarihi içerisinde önemli bir yeri olmuştur. Devlet adamlarının hemen baş köşelerinde yer alırlar, halkın problemlerini yansıtırlar, dini ve milli törenlerde koşuk adı verilen şiirleri söylerler, yas törenleri olan “yuğ” törenlerinde halkın acılarına tercüman olurlardı. Kopuz adı verilen sazları eşliğinde destanlar söylerler, Türk kültürünü nesilden nesile aktarırlardı.


Bugün halk şairlarinin üstlendikleri görevler hemen hemen aynıdır. Bağlamaları eşliğinde bugünde halkın dertlerine tercüman olmaya devam etmektedirler. Onların yüzyıllardır devam eden duygu ve düşünce yoğunluğu günümüzde de devam etmektedir. Bu kültür, Türk milleti var oldukça da devam edecektir.

Günümüz halk şairleri arasında Kayseri yöresinden yetişmiş Aşık Gözübenli (Mustafa Önder), geleneğe uygun olarak Türk Milletinin duygu ve düşüncelerini aktaran verimli bir şairdir. Şiir kitapları oldukça hacimlidir. Yayınlanmayı bekleyen şiirlerinin de oldukça fazla sayıda olduğunu söylersem sanırım verimliliği daha iyi anlaşılır. Aşık Gözübenli’nin 1997 yılında çıkan “Bu Yüreğin Gözyaşları, İlham Yağmuru” isimli şiir kitabı 335 sayfadır ve hakikaten şairin kitabına verdiği isim gibi hem bir ilham yağmuru, hem de vatan sevdalısı, millet aşığı bir yüreğin gözyaşlarıdır.

1992 yılında bütün milletimizin heyecanına Şair Gözübenli de ortak olmuş ve Gap Projesini destanlaştırmış.

Kavgamız yoksulluk, varlık kavgası

Mal imiş dünyada canın yongası,

Yurdumda ötemez yaban kargası,

Şahin bizim, kartal bizim, baz bizim

Bu vatan, bu millet, asla bölünmez

Mehmetçiğin çelik göğsü delinmez

Vatansız yaşanmaz, hatta ölünmez,

İman bizim, talkın bizim, bez bizim.

Şair, ilk dörtlükte “Mal canın yongasıdır.” atasözünden hareketle ta Bilge Kağan’dan beri dile getirilen “az milleti çok kılmak, fakir milleti zengin kılmak” düşüncesini işliyor. İkinci dörtlükte ise Gözübenli’nin birçok şiirinde yer alan vatan sevgisi ve vatanın birliği temaları yer almaktır.

Gözübenli, eskilerin deyişi ile kalem şairidir, kalem şuarasındandır. Şiirlerini saz eşliğinde söylemez ama onun hitabeti de her insanda bulunmayan bir kabiliyettir. Sözünü her zaman şiirleriyle süsler, vatanın birliğini dirliğini savunur, gönül bahçesi insan sevgisi ile, tabiat sevgisi ile dolar taşar. Yunus’un “Yaradılanı severiz, Yaradan’dan ötürü” mısralarını gönlünde buram buram hisseder ve Türk toplumunun gönüllü bir yapıştırıcısı gibi insanları birbiriyle kucaklaştırır.

Onun taşlamalarında Türk toplumunun bozulan manevi ve ahlaki değerlerini aradığını görürüz. Onunda devrandan, dünyanın gidişinden şikayeti vardır. Şiirlerinde İslam dininin erdemli insan yetiştirdiğine her zaman işaret vardır. Türk insanı kendi öz değerlerini yitirdikçe, yeni yeni hırsızlar, kapkaççılar ortaya çıkmakta, insanlarımız kimselere güvenemektedir. Şair, yine ümitsiz değildir. İnsanoğlunun gizlenmiş “gizli bir güzellik” vardır. İş o ki, o güzellikleri ortaya çıkarabilelim.

Aşık Gözübenli (Mustafa Önder) Kimdir?

Asıl adı Mustafa Önder olan şairimiz 1940 yılında Kayseri’nin Tomarza ilçesinin Özlüce kasabasında dünyaya geldi. Oğuz Türklerinin Avşar boyuna mensup olan şair, Dadaloğlu gibi, Cingözoğlu Seyit Osman gibi Türk halk kültürünü temsil eden bir silsilenin devamı olarak ve babası Mehmet Önder’den aldığı aşıklık geleneğini sürdürüyor. Annesi Ümmügülsüm Hanım’dır. Özlüce kasabasında büyük bir sülaleye mensubiyeti yanında, on çocuklu geniş bir ailenin de evlatlarından biri olarak hayatını idame ettirmiştir. Kendisi Emine Hanımla evlenmiştir ve altı erkek, bir kız çocuğu vardır. Şair, Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği “İlesam” üyesidir.

Eserleri:

1.Tanrı Dağlarından Yükselen Ses, Ankara, 1972

2.Türk’ün Gücü, Ankara, 1975

3.Atatürk Barajından Yükselen Ses, İstanbul, 1992

4.Bu Yüreğin Gözyaşları, İlham Yağmuru, Konya, 1997



GÖZÜBENLİ’NİN DİLİNDEN AŞIK GÖZÜBENLİ

...

Avşar ellerinin Mustafa’sıyım

Sütüm burcu burcu, kanın hasıyım

Hakka teslim, haksızlara asiyim

Aşk yarasını kimler sarar efendim

Dedem Mulla Musa dava adamı

Babam Aşık Mehmet süsler odamı

Gece gündüz çağırırım Hüdamı

Sanma, boş kafa yorar efendim.

Kayseri ilimdir, Tomarza ilçem

Özlüce kasabam, yaylası bahçem

Koca Dadaloğlu tarihi parçam

“Tahtı-tavus” kime zarar efendim

Gözübenlim Ulu Hakka dayandım

Her gece bir sancı ile uyandım

Odunsuz ocakta, yandıkça yandım

Böyle imiş, ulu karar efendim

Her gelen bir dalım kırar efendim.

Yorumlar