ZEK, ZEREZEK, ELBAŞI, KARADAYI, EKREK


ZEK, ZEREZEK, ELBAŞI, KARADAYI, EKREK
Ah O Eski Günler’de Kayserimizin yetiştirdiği kıymetli bir insanı, Rasim Deniz’i misafir ettik. Rasim Deniz Hocamızla sohbetimiz yarım kaldığı için bu hafta da sohbetimize devam etmeyi düşünüyoruz. Rasim Deniz gibi bir hocayı kelimelere sığdırmak biraz zor ama bu işi layıkıyla yapamasam da bu hususta en azından bir gayret sergilemiş olurum.
Rasim Deniz Hocam, 1938 yılında Kayserimizin Kızılırmak kenarında kalmış olan şirin bir Türkmen köyü olan Molla Hacılı’da doğdu. Şimdi bu şirin köy, baraj sularının altında kaldığı için daha yukarılara taşındı. Eski köyde, köyün ortasında bir ceviz ağacının altında Molla Hacı isimli evliyanın mezarı vardı. Duyduğuma göre bu mezarı da yukarı taşımışlar ve Molla Hacı için de güzel bir türbe yapmışlar.

Rasim Deniz Hocanın sohbetine oturup da feyz almamak mümkün değil. Yüksek İslam Enstitüsünü bitirmiş, Diyanet ve Milli Eğitim de çalıştıktan sonra Erciyes Üniversitesinde İlahiyat Fakültesinde çalışmış olan Rasim Deniz’in doktor unvanı ile bu görevinden emekli olmuştur.
Rasim Deniz’i Kayseri, şehrin tarihine ve kültürüne sahip çıkışıyla unutmayacaktır. Çünkü, büyük bölümünü Kayseri ve yöresinden topladığı cönkler ile eşsiz bir kütüphanenin sahibi olan Rasim Deniz, birçok eski yazı kitabı toprak altından kurtarmış, kazandığının büyük bölümünü de eski kitaplara harcamıştır. Bir büyük hazinenin üzerinde otururken öbür yanda da bu eski yazılı belgelerin incelenmesi, yayınlanması gibi bir işe de soyunmuş olmasına rağmen bunca eseri bir kişinin bir ömre sığdırarak incelemesinin de imkanı yoktur.
Rasim Deniz, “Erkiletli Aşık Hasan”, “Kayseri Masalları”, “Tennuri’nin Gülşen-i Niyaz’ından Seçmeler”, “Molulu Aşık Revai”, “Aşık Uryani”, gibi eserlerle ve birçok makale ile tarihe iz düşmeye devam ediyor. Eğer Kayseri’de böyle bir kültür ocağının dağarcığına yönelme lütfunda bulunulursa daha basılmayı bekleyen birçok eserin varlığına şahit olacaklardır. Bizden söylemesi…
Kıymetli Hocamız, bir zamanlar Bünyan’da bizim müftümüz idi. Kendisi yokluklar içinde yetişmiş bir Türkmen Ulusu olarak her zaman alçak gönüllü, her zaman hoş sohbet bir insandır. Ah O Eski Günler’de Bünyan’da müftülüğü sırasında başından geçen bazı olayları da anlattı.
Bunlardan birisi şöyle: Bünyan’ın Zamantı köylerinde bir adam köylülere:
-İslam’ın şartı kaç, diye soruyormuş. Köylüler de:
-Zek, Zerezek, Elbaşı, Karadayı, Ekrek diye cevap veriyorlarmış. Bu fıkradaki incelik şudur. Köylüler Zamantı’daki beş köyün adını sayıyorlar ama İslam’ın şartının beş olduğunu, bu sorunun da basit bir soru olduğunu vurgulamış oluyorlar. Espri burada yatıyor.
HIRİSTİYAN GARABET’İ CAMİ YAPTIRMA DERNEĞİNİN BAŞKANI YAPMIŞ
Rasim Deniz Hoca eski adı Gigi olan, bugünkü adı Danişment olan köyümüzde bir cami bulunmayışını görür ve bu köye bir cami yaptırmak ister. Eski bir Ermeni köyü olan Gigi’de, Hıristiyanların büyük bölümü köyü terk etmiş, sadece Garabet ve hanımı kalmıştır. Köyün diğer ahalisi ise civardan göçen Türkmenlerdir ama Türkmenlerin köyde durduğu mu var? Çoğu hayvancılıkla uğraştığı için yaylalardan, inlerden köye ancak çetin kış vakitleri gelmektedirler. Durum böyle olunca Rasim Hoca, eski kilisenin yerine bir cami yaptırmak için Garabet’i ve hanımını ikna etmeye uğraşır. Garabet o sırada köyün muhtarıdır. Garabet, hanımının karşı çıkmasına rağmen iyi niyet gösterir ve Cami Yaptırma Derneği Başkanlığını kabul eder. Hatta civardaki Müslüman köylerini gezerek camiye bağış toplar. Asıl para Müftülük tarafından karşılanacaktır ama Garabet’in bu işe temiz kalple başlaması ve yüksünmeden bu işi yürütmesi çevrede Garabet’in şöhretini artırır. Civardaki insanlar Garabet’e daha da bir sevgiyle bakarlar ama camiye de pek fazla yardım yapamazlar. Purağıl ve Koyunabdal’daki Türkmen ağaları koyun verirler. Diğer Türkmenler ise zaten fakirdir. Hem de öyle camiye gidecek vakitleri de yoktur. Garabet, çok fazla bir para toplayamaz ama yine de gösterdiği iyi niyetle Rasim Hoca’nın hatıraları arasındaki yerini alır.
Bu sütunlara sığdırmayacağım kadar güzel anılarla süslü sohbetimiz Erciyes TV’de Pazar akşamları devam ediyor. Bizleri seyretmenizi ve bu güzel hatıralardan bizim gibi sizlerin de nasibinizi almanızı dilerim.

Yorumlar