İKTİBAS MI, İNTİHAL Mİ?

İktibas kelimesi bugünkü Türkçeye “alıntı” olarak geçmiştir. Bilimsel karakterli yazılarda ele aldığınız düşüncenin daha gerçekçi bir temele oturması için ve kanıtlanabilirliğini de göstermek maksadıyla alıntılara başvurulur. Alıntılar, başka bir yazıdan makul ölçülerde kullanılır ve alıntılar büyük ölçüde tırnak içine alınır ve her bir alıntı için tırnak işaretinin sonuna bir numara verilir. Bu numaralar dipnot numaralarıdır ve sayfanın altında veya yazının sonunda bu dipnotlar açıklanır. Dipnotlar ve kullanılan diğer kaynaklar “kaynakça” bölümüne taşınır. Bilimsel temelli yazı yazanlar bunu gayet iyi bililer.
İntihal ise, bir yazıyı, sahibinden izin almadan aynen kopyalayıp yayınlamak demektir. Hele hele yazarından izin almadan ve yazarın da adını çıkararak yapılan şeyin adı iktibas değil, intihal olur. Veli Ağabeyin deyimi ile bunun Türkçedeki manası “aşırmak” demektir.
Kayseri İl Kültür Müdürlüğü, Atatürk'ün Kayseri'ye geliş tarihlerinin yıldönümü olan 19 Aralık 2009 tarihinde "Kayseri Evi ve Müzesi" isimli bir kitapçık neşretti. Kapağının içinde Şener Onursoy (Memur) ve Ömer Ersoy (Şube Müdürü) yazar olarak gözükmektedir. ISBN numarası 9786053781578'dir. 31 Sayfalık Kitapçığın 13 ve 31. sayfalarında yer alan "Ulu Önder Kayseri'de" isimli yazı benim DÜŞÜN Dergisinde (Mayıs-Haziran 2006, sayı 48, Kayseri, Atatürkçü Düşünce Derneği Kayseri Şubesinin dergisi) yer alan ve "Ulu Önder Kayseri'de" adını taşıyan yazımın aynısıdır. Lakin ne hikmetse dipnotlarına kadar benim olan yazı intihal edilmiş ama kitapçıkta adım yer almamıştır. Ayrıca yazının nereden alındığı da belirtilmemiştir. Kitapçıkta benim yazımdan önceki bölümler de Ömer Yörükoğlu'nun "Atatürk Evi" isimli kitapçığından alınan bölümler vardır ve burada da alıntının yapıldığı kaynak gösterilmemiştir. sayfa 4'teki "Milli Mücadele Yılları" başlıklı bölüm, sayfa 11-12'deki "Atatürk'ün Kayseri'ye ilk ve diğer gelişleri" başlığını taşıyan bölüm Ömer Yörükoğlu'nun kitabından birebir kopyalanmıştır ve ne bir dipnot ne de kaynak belirtilmiştir. Yani kitapçığın 13-31 sayfalarındaki bana ait olan yazının dışında, 13. Sayfadan önceki bölümlerde de Ömer Yörükoğlu’nun kitabından aynen kopyalanmış yerler söz konusudur ve burada da yazarın adı ve kaynak eser belirtilmemiştir.
Kitapçığın diğer sayfalarında fotoğraflar yer almıştır ve yazı bölümlerinin tamamına yakını intihallerden meydana gelmiştir.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun Madde 71 – (Değişik: 23/1/2008-5728/138 md.) gereği:
1. Kanunun 76. maddesinin 2. Şıkkı başkasının eserine kendi adını koyan kişinin suç işlediğini açıkça yazmaktadır.
2. Kanunun 76. Maddesinin 3. Şıkkı bir eserden kaynak göstermeksizin yapılan iktibasın da suç olduğunu yazar. Bu kitapçığın içinde Ömer Yörükoğlu ile benim adımı bir Allah’ın kulu gösterebilir mi?
3. Kanunun 76. Maddesinin 4. Şıkkı Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın fikir ve sanat eserlerinin kullanımının suç olduğunu yazar. Ömer Yörükoğlu ve benden hangi izinleri aldıklarını açıklayabilirler mi?
4. Kanunun 76. Maddesinin 4. ve 5. Şıkları ise bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişinin suç işlediğini yazar ve bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişinin de suç işlediğini yazar.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu diyor ki: ”İktibasın belli olacak şekilde yapılması lazımdır. İlim eserlerinde, iktibas hususunda kullanılan eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın alındığı yer belirtilir.” 31 sayfalık kitapçığın içinde sayfa demiyorum, Allah billah aşkına siz kaç satır yazdınız? Bari oraları gösterin. Ömer Yörükoğlu’nun kitapçığı ile Burhanettin Akbaş’ın yazısını kopyalayıp yapıştırarak kitap sahibi oluyorsunuz ve bazı insanların böyle bir durumu görüp vicdanları kanamıyorsa ve ortadaki intihali iktibas gibi göstermeye çalışıyorlarsa benim onlara sözüm yoktur.
Ben bazı kimselerin vicdanına kalırsa hakkın, hukukun ve adaletin tecelli etmeyeceğini artık çok iyi biliyorum.
45 yaşındayım ve yazı hayatım 1982 yılından beri devam etmektedir. 28 yılda 14 kitap ve yüzlerce yazı yazdım.
Ben de doğup büyüdüğüm memleketimde gölgesiz gezmeyeceğimi açıkça beyan ederim.

Yorumlar