BAŞ BELASI YİYİCİLER

BAŞ BELASI YİYİCİLER


MİLLİ GAZETE - Mehmet Şevket EYGİ



ŞU kısa ibarenin hadîs veya kelam-ı kibar olduğu söyleniyor. Her iki şıkta da çok büyük ve temel bir hikmet içermektedir.

"Kişinin namazı ve orucu sizi zarara uğratmasın. (Yani onun sadece namazına ve orucuna bakıp da aldanmayın...) Siz onun parayla malla olan muamelâtına bakınız."

Bu devirde ellerine bazı imkanlar, fırsatlar geçirmiş birtakım kişiler var. Namaz kılıyor, oruç tutuyor, umreye gidiyor, hanımları tesettürlü... Din, iman, Kur'ân, kutsal kavram ve değerler ağızlarından düşmüyor... Buraya kadar güzel. Bundan sonrası felaket ve rezalet.

Bu adamlar halkın, fakirlerin, yetimlerin, biçarelerin hakkı olan birtakım "havuzları" hortumluyor.

Bu adamlar haram yiyor.

Bu adamlar kısa zamanda kaynağı belli olmayan şüpheli ve şâibeli servetler ediniyor.

Bu adamlar emanetleri ehline vermiyor.

Bu adamlar dehşetli boyutta yandaşlık yapıyor.

Bu adamlar nepotizm yapıyor.

Bu adamlar deveyi hamuduyla yutuyor.

Bu adamlar rant için her b... yiyor.

Kimdir bu adamlar? İsim verecek halim yok.

Bu adamlara hukuk bir şey yapamıyor.

Bu adamlar ahlak diyor, ahlaksızlığın her türlüsünü sergiliyor.

Bu adamlar din diyor, dinin yasakladığı her fenalığı yapıyor.

Biliyorum bazıları bana şöyle diyecek: "Efendi!.. Sen şaşırdın mı, niçin böyle yazıyorsun, bu kadar ağır şekilde kötülüyorsun?.. Bu memlekette hiç temiz adam yok mu?"

Cevap: Dikkat buyurdu iseniz yazımın başında bazı adamlar dedim. Herkesi istisnâsız suçlamak aklımın köşesinden geçmez.

Dürüst, namuslu, şerefli, ehliyetli, ahlaklı, vicdanlı, faziletli, doğru, haram yemez, soygun ve hortum yapmaz, temiz, şeffaf, afif kimselerin ellerinden ve eteklerinden öperim. Onlara bir şey dediğim yoktur. Allah onlardan razı olsun, onları en güzel şekilde mükafatlandırsın.

Ben iyi kötü herkesi cümbür cemaat bir kazana atıp kaynatmıyorum. Bazı adamlar diyorum... Kasd ettiğim kimseler hırsızlardır, eşkıyadır, yiyicilerdir, talancılardır, rüşvetçilerdir, hortumculardır, komisyonculardır, kara servet sahipleridir.

Onlar Müslümanların yüzlerini kara çıkardılar.

Onlar ne din, ne kanun, ne ahlak, ne nasihat dinler... Kötülük yollarında dimdik ayaktadırlar. Ve dolu dizgin koşuyorlar. Bu adamlar nereye gidiyor? Tuttukları bu yolun onları Cennet'e götürmeyeceği besbelli.

Onlar dört nala Cehennem'e doğru koşuyorlar.

Haram, kara, necis, şaibeli servetleri onları yakacaktır.

Birtakım ahmaklar "Şimdiye kadar dinsizler, imansızlar yedi, bırakın biraz da bunlar yesin" diyor. Böyle söyleyenler de haindir.

Müslüman zulme razı olmaz, haram yenilmesini hoş görmez, rüşvete yeşil ışık yakmaz.

Darülislâm'da da, Darülharbte de yapılamayacak kötülükleri yapanlar iyi insan değil, iyi Müslüman değildir, iyi vatandaş değildir, iyi idareci değildir.

Evet sevgili Müslümanlar, sizlere sesleniyorum: Sakın birtakım adamların namazları, oruçları, umreleri, tesbihleri, seccadeleri sizin gözünüzü boyamasın. Siz, bir adamı değerlendirmek için onun parayla, malla, maddî çıkarla olan durumuna ve muamelelerine bakınız.

Ve uyarıyorum: Vatanımızda bu gibi kötülükler genelleşirse, iyiler bu gibi fenalıkları tenkit edip düzeltmeye çalışmazsa, bir kısım Müslümanlar "Eskiden dinsizler yedi, şimdi de bunlar yese ne olur..." şeytanî felsefesine saplanırsa; işte o zaman, sadece kötülerin üzerine değil, toptan gelecek, yaşı da kuruyu da yakacak bir azaptan korkunuz.

Kokuşmuş bir toplum ifhal olmaz.

Bu ülkeyi gökdelenler yükseltmez. Nemrud'un da yüksek bir kulesi vardı.

Adalet, insaf, ahlak, fazilet, ilim, irfan, mürüvvet, emr-i mâruf ve nehy-i münker hakim değilse bir topluma, o toplum cümbür cemaat batar. Ne zaman? Vakti merhunu geldiği zaman... Cenab-ı Hak ihmal etmez, imhal eder (mühlet verir).

Ey, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, neme lazım benim, dinsizler yiyeceğine bunlar yesin gibi şeytanî vesvese ve kuruntulara saplanmış mızmızlar, kendinizi kurtarmak istiyorsanız emr-i maruf ve nehy-i münker yapınız. Bunun asgarîsi (en alt derecesi) kalben nefret ve buğz etmektir.

Yorumlar