DÜNYA ŞİİR GÜNÜNDE OKUDUĞUM ŞİİR

21 Mart Dünya Şiir Gününde Kayseri Ticaret Odası Salonunda düzenlenen etkinliğe katıldım ve orada bir şiir okudum. Adı: “Bir destandır Kayseri Halısı”
Ben Bünyan gibi halıları ile ünlü bir ilçede doğmuşum, kirkit sesleriyle büyümüşüm. İlmek atmayı, sıra dizmeyi, kirkit vurmayı ben de bilirim. Anamla ben de halı dokudum.
Ben doğduğumda anam dokuduğu halılara, minder yüzlerine, levhalara “1965” diye tarih atmış. Öyle daha doğmadan adı sanı belli olan bir adam dünyaya gelecek; çünkü adım bir rüya ile müjdelenmiş zaten. Ad belli: Seyit Burhanettin… Soyadı çok da önemli değil. Çünkü, aile kökleri Bürüngüz’e uzandığı için soyadı Bürüngüz olacakken ailenin bir başka soyadı olan “Akbaş” alınmış. Ne fark eder…
Bu şiiri benim yazmam gerekliydi diye düşünmüştüm hep… Halı tezgahının dibinde büyümüştüm, kulaklarım kirkit seslerine alışıktı. Halının başında anamın bir ömür harcadığına şahit oldum. Saçları ağardı, dizleri çöktü, adeta iskeleti bozuldu halının başında. Dokuduğu onca halının da kimisini yel aldı, kimisini sel aldı. Her emekçi gibi o da karnının doyduğunu, yaşadığı her günü kâr hanesine koydu.
Bu şiiri benim yazmam gerekliydi. Çünkü, Hacılar’da, Hisarcık’ta, Tomarza’da, Sarız’da, Erkilet’te gezerken benim anama benzer nice analar görmüştüm. O yüzden şiirimin adını “Bir Destandır Kayseri Halısı” diye koydum.
Diyeceksiniz ki şimdi, Kayseri’de halının neyi kaldı ki, sadece adı kaldı. Evet doğru ama olsun. Halı benim hayatımın önemli bir kısmını rengarenk süsledi. Geçmişe baktığımda dünya medeniyetine Türk milletinin armağan ettiği o eşsiz şaheserlerle ilgili nice hatırayı taşıyorum.
Bu şiiri, benim anam gibi halı başına oturmuş ve kirkit vurmuş, ilmek atmış, nice analara armağan ediyorum ve onların ellerinden öpüyorum.

Bir Destandır Kayseri Halısı
Kirkit sesleri geliyor yine:
Tak tak tak tak tak!
Bugün efkarlıyım,
Ne olur beni bırak.

Kuşluk vakti alaca karanlıkta,
Saçlarına dokunmuş Erciyes’in rüzgarı.
Tezgahlar geriliyor iplik iplik.
Yumuk gözlerde sevda var.
Gözlerine hapsolmasın yüreğin,
Gün başlıyor upuzun, yarınlardan ümit var.
Hisarcıklı Mehmet, Bünyanlı Hüseyin
Kendi gurbet elde gönlü sılada.
Aheeey! Gesi bağlarında dolanıyorum.
Halının direğine dayanıyorum.
Ayrılığın acısını kırmızıya dokudum
Hem ağladım, hem halımı dokudum.
Alı al, moru mor, çividisi kiremidisi bol halılar,
Zemini de başak sarısı olsun.
Kazak kilim olsun,
Şirvan dilim olsun.
Buhara benim olsun,
Üzümlü senin olsun.
Günleri saralım yumak yumak asalım
Çıpkıları vuralım.
Gelene geçene yol olsun.
Göbekliler han olsun yolcuları uyutsun.
Sarmaşıklı sarsın, gölgesi çok olsun.
Papatya, Ferağan, Laleli bahçemize süs olsun.
Sandıklı’yı saklayalım
Ayşe kızın sandığında çeyiz olsun.
Her evde kirkit sesleri,
Sabah sabah kirkitler vuruluyor alınyazısına.
Bel ağrısı, diz ağrısı, diş ağrısı...
Of da of diyen Ayşe kızın kalp ağrısı.
Yarim İstanbul’u mesken mi tuttun?
Evde halı dokuduğumu ne tez unuttun?
Arada bir name yazamaz mısın?
İstanbul’dan kuş olup kaçamaz mısın?
Anamın saçları Erciyes’in başı gibi.
Olsun kaygı mı ana?
Halı başında bir hayat biter.
Gün halıdır, ay halıdır, zamanlar halıya denk.
Yıl dediğin nedir ki?
Hepsi hepsi on iki halı.
Enli kenar dar kenar
Ben ağlasam kim yanar
Halı benim yarenim
O benim için ağlar
Bugün günlerden salı
Neçe bitmez şu halı
Saçlarıma ak düştü
Kime bunun vebali.
Anam diline manileri deste deste bağlamış
Ya şu Fatma gelin,
Nişanlısını askere yeni yollamış.
Geceleri oturmuş gizli gizli ağlamış.
Kirkit vurmuş, ilmek atmış,
Hıncını alamamış, yorulmuş kolları.
Emine’nin sesi güzeldir.
Emmi’den bir türkü söyler.
Gazi Ayhan sırada beklesin.
Ayşe kız, Fatma gelin yüreğini eğlesin.
Asmalar da kol uzatmış dallere, dallere vay!
Sen düşürdün beni bu hallere, hallere vay!
Bir halı olsun ki salkım saçak
Bir halı olsun ki senden sevdalı.
Davullar vursun, zurnalar ötsün.
Bir halı olsun ki gelin gibi,
Suna başlı.
Kızlar dokusun halıyı kızlar,
Modeller gözleyerek.
Yarinin yüreği sızlar mı sızlar
Sılasını özleyerek.

Kirkit sesleri geliyor yine:
Tak tak tak tak tak!
Bugün efkarlıyım,
Ne olur beni bırak.

S.Burhanettin AKBAŞ

Yorumlar