Biz burada eşşek başı mıyız?

BİZ BURADA EŞŞEK BAŞI MIYIZ?

Uzun yıllar önce adamın biri şehirde dolaşırken çok sıkışmış, acilen bir tuvalet bulma telaşına düşmüş.
Ona sor buna sor derken zar zor bir umumi tuvalet bulmuş.
Hızla dalmış içeri bir ibrik kapmış ama o da ne, tuvalet görevlisi seslenmiş (o zamanki adı ile ibrikçi,
o zamanlar öyle çeşme falan olmadığından su sorunu ibriklerle halledilmekte,
bu ibrikler de doldurulup tuvalet girişine dizilmekte imiş)
- Hop hemşerim nereye?
- Arkadaş durum çok acil, işimi göreyim çıkarken ücreti veririm.
- Sana ücret diyen mi oldu ?
- Yapma etme hemşerim çatlayacağım, bırak ihtiyacımı gidereyim.
- Olmaz arkadaş, önce o elindeki ibriği koy bakalım aldığın yere.
Olurdu, olmazdı derken adam zoraki ibriği bırakmış. İbrikçi :
- Hah şöyle, şimdi işini göreceksen şu sol baştaki ibriği al ver gir içeri.
Adam can havliyle kapmış ibriği ve dalmış tuvalete.
Neyse ihtiyacını gidermiş ama sinirden de duramıyor yerinde.
Çıkışta yapışmış ibrikçinin yakasına :
- Kardeşim seni millete eziyet et diye mi koydular buraya? Ne diye bırakmadın içeri.
Ha o ibriği almışım ha bunu, ne fark etti ?
İbrikçi gayet ciddi bir tavırla cevaplamış :
- Birader biz burada eşşek başı mıyız !!!

GÖREV AŞKI
Güney Afrika’nın Cape Town şehrindeki bir hastanede devamlı olarakgizemli ölümler oluyordu. Hemşireler haftalardır üst üste her cuma günü311 numaralı yoğun bakım odasına yatırılan hastaları ölübulmaktaydılar. Bu sırlı ölümlere uzun süre açıklama getirilemedi.Herkes meselenin çözülmesi için seferber oldu. Uzmanlar odanın havasınıbakteriyolojik olarak kontrol ettiler. Güney Afrika’nın önde gelen bilimadamları ölenlerin aileleriyle üç hafta boyunca görüşmeler yaptılar.Hatta işin içine polis de girdi ve akla gelen her ihtimal tek tekdeğerlendirildi, ancak onların araştırmaları da sonuçsuz kaldı. Vetabii bu arada 311 numaralı odadaki hastalar sebepsiz ölmeye devamediyordu. Son çare olarak hastaların kaldığı 311 numaralı yoğun bakımodası sürekli gözetim altına alındı ve sonunda odadaki ölümlerin nedeniortaya çıktı.Sonuç çok trajikomikti; cuma sabahı saat 6'da odaları temizleyentemizlikçi kadının hastanın bağlı bulunduğu solunum cihazının fişiniçekerek, kendi elektrik süpürgesinin fişini taktığı ve işinibitirdikten sonra solunum cihazının fişini tekrar yerine takıp gittiğigörüldü.


SOKRATES VE EŞİ
Filozof Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp onun başından aşağı boşaltmış. Sokrates: "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum" demiş.
Shaw ve Churchill...
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, oyununun ilk gecesinde, oyuna Churchill'i davet etmiş ve iki davetiyeye de bir pusula iliştirmiş: Size iki davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa." Churchill lafın altında kalır mı, hemen cevap göndermiş: Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece oynarsa."
Eflatun...
Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi: "İyi ama ben çok az bir parasına oynuyordum" diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermiş: "Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum." DİYOJEN
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yasayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir: - Ben çekilirim!
ÜNLÜ BİR FİLOZOF
Meşhur bir filozofa
- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz diye sorulduğunda - Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.

Yorumlar