TÜRK DÜNYASININ ACILARI HİÇ BİTMEDİ

“Kazakistan nüfusunun yüzde kırkı Ruslardan oluşuyor.”
“Bugün Kazakistan’da Kazaklar dahi Rusça konuşuyor.”
Kazakistan'a bu kadar Rus nüfusu yığarlarken bir millete de öz dilini öz kültünü unutturmak için ne büyük çabalar harcamadılar mı? Aynı durum İran'da, Doğu Türkistan'da, Irak'ta, Tatarlar arasında, Balkanlarda yaşanmadı mı, hala yaşanmıyor mu? Türkçe konuşmayı yasak etmediler mi? Biliyorlardı ki Türkçe konuşan bir Türk'ün asla milliyeti ile alakasını kesemezsiniz. 1989 yılında Bulgaristan'da Jivkov'un sınıra yığdığı 300 bin soydaşımızı Türkiye'nin kabul ettiği zamanı hatırlayınız. O vakit Edirne'de görüştüğüm Mustafa Salihoğlu isimli soydaşımız, yazdığı Türkçe şiirleri radyosunun pil kutusunda getirmişti ve şöyle diyordu o şiirlerin birinde: "Gece uykuya yatar Karşına jandarma çıkar Türkçe konuşmanın Cezası beş leva yapar" İşte unutturulmaya çalışılan Türkçe, işte unutturulmaya çalışılan kimlik... Salihoğlu'nun adı da o vakit Marinov Slavof olmuştu. Biz hilalin şefkati ve merhameti altında büyüdüğümüz için soydaşlarımızın ne tür acılar çektiğini tam anlıyamıyoruz. Onlarla konuşup görüşmeliyiz ki onlar neler yaşadı, ne acılar geçti daha iyi anlarız. Cengiz Aytmatov'un babasını Rus rejimi öldürdüğü için Cengiz Aytmatov ömrünü babasının mezarını aramakla geçirdi. Nihayet buldu ama sadece babasının mezarı yoktu orada, toplu bir mezar vardı ve daha sonra Kırgızlar bu toplu mezarlığı düzenleyip ziyarete açtılar. Doğu Türkistan'da hâlâ neler yaşanıyor bir bilseniz. Çok acı şeyler bunlar... Dileyen www.istiklalgazetesi.com.tr adresinden okusun derim. Bu öyle büyük bir bastırma ve sindirme hareketiydi ki şairleri yazarları alıp götürülen ve kurşuna dizilen insanlar perişandı. Aynı akıbeti kendileri de yaşamaktaydı. Cumhuriyet döneminin büyük şairlerinden Çolpan, şiirleri yüzünden sekiz defa tutuklandı. Stalin devrinde 1937'de, Taşkent'te yapılan bir yazarlar toplantısında, 'eserlerinde, ideolojik açıdan komünizm dışı meselelerle uğraştığı için, davaya ihanet ettiğini söyleyerek suçunu itiraf etmesini' istediler. Çolpan ""Siz beni üç gün içinde islah edemezsiniz"" diye cevap verdi. Bu olaydan sonra, halk düşmanı ve milliyetçi olmakla suçlanıp tutuklandı ve 'Aydınları Temizleme' hareketleri esnasında 1938'de kurşuna dizildi.

Yorumlar